28 Ekim 2016 Cuma

Gruplara kalmak ya da elenmek...



"Bu kulüp için gruplara kalmak tam anlamıyla intihardır. Bunu net şekilde söylüyorum. Belki birileri kızabilir, belki eleştirebilirler ama ligde çok kısıtlı kadro ile gidiyoruz. Gruplara kaldığımızı varsayın, karşımıza Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray gibi büyük takımlar gelebilir. Biz ligde kalmak için mücadele eden bir takımız. Her oyuncumuzu zinde tutmamız lazım."

Bu sözler Samsunspor Teknik Direktörü Osman Özköylü'ye ait. takımının Menemen Belediyespor ile evinde oynadığı Ziraat Türkiye Kupası 3. Tur maçı öncesi bu açıklamaları yaparken futbolumuzun üzücü bir tablosunu da tekrar hatırlattı.

Ziraat Türkiye Kupası, 2012-13 sezonundan beri "Edirne'den Kars'a haydi Anadolu!" temasıyla yurt çapında büyük heyecanlar yaşatarak oynanıyor. Lakin bu güzel özelliğine rağmen içinde barındırdığı grup detayı ile yine tartışılıyor. İlk iki sezonda 5 tek maçlı eleme turunun ve 4'erli 2 grubun olduğu kupada son 3 sezondur grup öncesi 3 tur düzenlenirken gruplarda ise takımlar 4'erli 8 gruba dağılıyor. Hal böyle olunca bazı takımlar da bir şeyleri "feda" etmek zorunda kalıyor!

Ait olduğu ligde zirve yarışında olan ya da kümede kalma savaşı veren takımlar gruplara "tercihen" katılmıyor. Geriye de uzun yıllardır Süper Lig'den uzak olan ya da hiç o ligin havasını tadamamış şehirlerin takımları kalıyor. Onlar içinse gruplar adeta bir final niteliğini taşıyor ve sadece heyecanına kapılıyorlar maçların. Bu durum 1962 yılından beri düzenlenen köklü ve anlamlı Türkiye Kupası'nın hak etmediği bir tablo.

Burada tabi ki 1 numaralı suçlu Türkiye Futbol Federasyonu. Yine de biraz kulüplerimizde kusur yok mu! "Bu kupa gereksiz", "Ekonomik olarak getirisi yok yeriyle zarar", "Tuzlaspor maçı için koskoca stadı açtık" gibi ukala ukala konuşan Süper Lig kulüplerinin yetkilileri hala anılarda çok taze. Biraz da şikayet etmek yerine 3 günde bir maç yapma alışkanlığına kavuşmak için çabalansa güzel olmaz mı?

Türkiye'yi kaplayan bu format 5. sezonuna girdi ve devam etmeli. Ancak benim kişisel temennilerim olacak. Üstelik bu önerilerle kupa daha zevkli hale gelir. Şöyle ki; gruplar kalksın. Bölgesel Amatör Lig takımları için konulan limitten vazgeçilsin ve tüm BAL ekipleri kupaya alınsın. (Aslında gönül yerel amatör kümelerden de birkaç takım ister ama neyse şimdilik zorlamayalım.) Seri başı saçmalığı son bulsun, ki böylece daha çok sürpriz yaşayabiliriz. Belki hiçbir zaman Fransa Kupası veya FA Cup gibi bir organizasyona bürünemeyecek bizim kupamız ama hiç olmazsa onlara yaklaşabilmesi gerekiyor. Bunu hak ediyor...

Ha bu arada yazının başında sözlerini alıntıladığım Osman Özköylü'nün takımı Samsunspor, Menemen Belediyespor'a 4-1 yenilerek elendi. Hoca için iyi bir netice olsa gerek!