22 Eylül 2016 Perşembe

Başakşehir'den Leicester yapmak...


Lige 4'te 4 ile başlayan Medipol Başakşehir'in asbaşkanı Mustafa Saral'ın bir demecine rastladım.

Şöyle diyor Saral:

"Çok büyük bir camia değiliz. Oyuncularımızın önüne de şampiyonluk gibi bir hedef koymadık. Takımımızı baskı altına almak istemiyoruz. Ama ligi en iyi yerde bitirmek için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Tabii bu futbol, sizi nereye götüreceği hiç belli olmuyor. İngiltere Premier Lig'de Leicester City geçtiğimiz sezon herkesi şaşırtarak büyük bir başarıya imza attı ve şampiyonluğa ulaştı. Umarım biz de Süper Lig'in Leicester City'si oluruz..."

Saral aslında ilk cümlede itiraf ediyor her şeyi. Belediyeden dönüştüğü günden bu yana yapaylığı artık itici bir hale gelen, sponsorlu adlı ile sahalarda arz-ı endam eden bu İstanbul ekibinin Leicester City olması çok da mümkün görünmüyor. Evet iyi bir yapılanma içine girmiş gibi gözükebilirler, sahada iyi sonuçlar da çıkarabilirler ancak Leicester evresi çok farklı nokta.

Türkiye'de 3 İstanbullu'nun işleyişini hele ki son dönemde bozmak çok zor. 2010'da Bursaspor bunu yaptığında tüm ülke mutlu olmuştu. Ancak o Bursa, futbol kültürü, birikimi, tarihi ve seyircisi ile bunu başarmıştı. Leicester da öyle.

2 yıllık bir geçmiş neredeyse geçmiş bile sayılmaz futbol alemi için. Hele bir de itici bir şekilde mirasa konar gibi Süper Lig'den başlamak haliyle birçok kişiyi tatmin etmedi. Eğer dipten doğan bir oluşum olsa belki kimilerine sempatik gelebilirdi. Leicester 132 yıllık ömrü ile bugüne ulaştı. "İkbali de idbarı da gördüler" (Tanıl Bora ve Ziya Adnan'a selam) 132 yılda üst düzey başarı elde etmemiş olmaları Tilkiler'in kötü bir futbol kulübü olduğunu göstermez. Yanlışlar yapılmıştır. Ancak bunların hiçbiri şehirlerini tribünlerden seven Leicesterlılar için geçerli değil. Onlar bunu hak etmişti. Oysa Medipol Başakşehir'in seyirci geleneğinden de bahsetmek çok zor. Tabi bir de açık açık ortada olan siyasi destek de malum. 12 numaralı formayı Erdoğan onuruna emekli eden bir kulüpten bahsediyoruz. Leicester'da bu yoktu. Hatta belki de hiçbir takımda yok.

Böyle Leicester olunmaz. Ha belki şampiyonluk gelir Başakşehir bunu başarır ancak herkesin saygısını kazanırlar mı meçhul...

Bu takıma ya da "oluşuma" saygı ne zaman artar? Bu düzen değiştiğinde de aynı başarısını sürdürür, istikrarını bozmazsa o zaman özür dilerim. Açık ve net. Aksi halde düzenle birlikte tarihe karışırlarsa birçok asırlık çınar kulüplerinin ahı üzerinde olacak.

Her şeyi geçtim Leicester'ın Kasabian'ı var. Peki Başakşehir'in?...