28 Haziran 2016 Salı

Bir anket...




Dursun Özbek, Fatih Terim'i getirmek; A Spor daha fazla transfer geyiği yapabilmek; Volkan Demirel de "ben haklı çıktım" demek için.

Kitap: Ajax Barcelona Cruyff


Yazar: Frits Barend ve Henk Van Dorp
Kitap: Ajax Barcelona Cruyff Dikkafalı Bir Maestronun ABC'si
Yayınevi: İthaki Yayınları
Baskı Yılı: 2006
Sayfa Sayısı: 320

Yakın zamanda kaybettiğimiz Hollandalı bilge hakkında Barend ve van Dorp'un enfes çalışması. Cruyff ile kariyerleri boyunca yaptıkları söyleşiler bir arada. Eğer klişelerden sıkıldıysanız Johan hakkında fazlası bu kitapta. Evet o klişeler de var ancak daha yakından tanıma fırsatı da mevcut. Söyleşi formatının akıcılığı sayesinde okuması da bir hayli zevkli.

Teşekkürler Selçuk!


Kuat ile geldik, Brady ile gittik. (Nilay Yılmaz'a selam olsun...)

Euro 2016 serüveni gruplarda bitti bizim için. Üstüne çok yazıldı, çizildi. Belki anlatacaklarım treni kaçırmış birinin söyleyecekleri gibi olacak ama bunu da kendimce tuşlamak istedim.

Finallerin biletini Selçuk'un frikiği ile taçlandırdıktan sonra turnuva öncesi süreçte adil olduğunu düşündüğüm bir kadro açıklanmıştı. Yine eksiklikler vardı belki ancak özellikle sonradan çıkarılan isimlerin isabetli oluşu mutlu etmişti. Yakalanan hava da bizleri tekrar bütünleştirmişti. Yıllardır kutuplaştıran bir oluşumdan sonra böylesi iyi gelecek sandık.

Hırvatistan ve İspanya maçları ile bu durum bozuldu. Silik, bitmiş, zavallı görünümdeki takıma İspanya maçındaki izleyicilerden haklı tepkiler yükselmişti. Neden haklı; çünkü turnuva öncesinde çatlarcasına şişirilen bu takım 2008'in ötesini gerçekleştirme "hedefi" ile Fransa'ya uçmuştu. Sağda solda atılan havalar bizi öyle beklentilere soktu ki sahada bunun tam tersini görmek çoğu kişiyi çığırından çıkardı. Çek Cumhuriyeti maçında da tam tersi görüntü, "neredeydiniz?" sorusunu sordurttu. Belki maç günü çoğu kimse dillendirmedi ama sonradan akıllara düştü. İtalya, İrlanda'ya kaybedince en iyi üçüncülerden olma ihtimali de gitti ve veda geldi. Tabi orada bile bahane refleksi devredeydi ve suçlu yedeklerle çıkan İtalya olmuştu.

Özellikle İspanya maçı sonrasında yaşananlar, Erdoğan'ın da müdahil olması doğduğunu sandığımız o bütünlüğü de bitirdi. "Bizim buraya gelmemiz yeter" seviyesine indiler. Evet oraya çok süper bir performansla gitmedik ama sizler de "hedef kupa değil turnuvanın keyfi" diyebilme becerisine sahip olsaydınız keşke. İşte o zaman oyundan keyif almaya çalışırdı taraftarlar. Bir şey beklemezdi.

TRT'ye tavır alan hoca, tepki gösterenlerden tek tek hesap soracağını söyleyen bir kaptan, gol sevincinde kolunu terbiyesizce kullanan futbolcu... Bunlar seyircisine yüksekten bakan, kendi faşizmini yaratan Milli Takım'ın figürleri. Meğerse siz neymişsiniz! Selçuk o frikiği atmasaymış bunların farkında olmayacakmışız. Teşekkürler.

Ben artık "biz bitti demeden bitmez" maçoluğunda takılan, sistemsiz, akılcılıktan yoksun bir takım görmekten bıktım. Futbolun doğrularını yapın ve -zar zor katıldığınız- turnuvalarda iyi başlayın, güzel şeyler üretin. Madem siz tepki görmeyi hak etmiyorsunuz, biz de bunları hak etmiyoruz...

19 Haziran 2016 Pazar

Euro 2016 ikinci maçları; bize hüsran, onlara bayram

A

Fransa, Arnavutluk karşısında 2-0'la 3 puanı kaptı. Sonuç normal gibi gözükse de gol dakikalarının 90 ve 90+6 olması ev sahibini yine gelecek maçlar için şüphede bırakıyor. Tur bileti alındı ama bakalım ilerleyen bölümler neler getirecek?
Romanya ve İsviçre 1-1 ile umutlarını son maçlarına taşıdılar. İkincilik yolunda avantajlı olan İsviçre ama Rumenler de direkt uçuşu zorlayacak kapasitede olduklarını gösterdiler.


B

İngiltere, biraderi Galler önünde bayağı bir terledi. Sturridge'in 90+2'deki golü 2-1'lik galibiyeti getirmekle kalmadı, Ada Devi için gürültüleri de biraz olsun erteledi. Bale'in sırtladığı Galler ise Rusya maçına taşıdı umudunu.
Takımından ziyade seyircileri ile gündemde kalan Rusya, Slovakya'ya 2-1 kaybedince iyice turnuvadan düştüler. Son maçta İngilizler önünde az da olsa şansları var ama kimsenin onların tur atlamasını isteyeceğini tahmin etmiyorum.

C

Kuzey İrlanda, Ukrayna'yı 2-0 yenerek tarihinde ilk kez katıldığı bu turnuvada ilk galibiyetini aldı. Yoğun yağışlı mücadele bir tur "bereketi"ne vesile olur onlar için belki de.
Diğer maçta Almanya ile Polonya ses çıkarmadı. Turnuvanın ilk golsüz maçında sıkı bir kapışma bekleyenler hüsrana uğrarken, aksine 2 takım da sonuçtan memnun ayrıldı.





D

3-0'lık İspanya hüsranı bizi derinden üzdü. Ama en çok üzense sahadaki silik oyundu. Arda'ya gösterilen tepkilerin faturası yine taraftarlara çıktı ve Milli Takım, hocasıyla, futbolcularıyla bir kez daha seyircisine tepeden baktı! Turnuva öncesi yüklenen fazla gaz zehirlenme yaşattı. Fakat nasıl olsa fatura taraftara kesildi. Böyle güzel(!)
Diğer maçta ise düello yaşandı Çekler 2-0'dan 2-2 ile Hırvatistan'dan 1 puanı kaptı. Hırvat taraftarların meşaleleri akıllarda kaldı.

E

Eder'in golü ve çığlığı İsveç önünde İtalya'ya 1-0'lık galibiyeti getirdi. 6 puanla Gök Maviler tur biletini kaptı. Belki oyun hiç güzel değildi ama İtalya bu kültürü ile burada ve orada durup diğerlerini rahatsız etmeye devam edecekler. (Mevlüt Yüksel'e selam!)
Genç Belçika kendine geldi ve kupanın en yaşlısı İrlanda'yı 3-0 ile geçti. Bu turnuvayı önemli bir basamak olarak gören Lukaku da 2 golüyle isteğini, becerisini bu kez kanıtlamış oldu.



F

Beraberliklerin grubunda Portekiz, Avusturya ile golsüz bir mücadeleden çıktı. Gündem ise yine Ronaldo idi. Maç öncesinde çorap tercihi ile konuşulan -ki aslında hiç de bizi ilgilendirmeyen- Portekizli maç sonunda da güvenliğe rağmen bir taraftarın "selfie" isteğini kırmadı.
Diğer maçta İzlanda uzun süre önde götürdüğü randevuda Macaristan ile 88'de kendi kalesine attığı golle 1-1 berabere kaldı. Belki ülke adına bir ilk gerçekleşecekti ama olmadı. Bakarsın Avusturya maçına...

16 Haziran 2016 Perşembe

Ben yoksam maskem var


Almanya'nın renkli kulübü St. Pauli yine ilginç bir işe imza attı. Yeni transfer Marvin Ducksch'un imza törenine yetişemeyen teknik direktör Ewald Lienen, maskeli bir dublörle temsil edildi. Özellikle Ducksch'un "nereye geldim" tarzı bakışı da ayrıca efsane.

Euro 2016 ilk maçları; Yunanistan'ın ruhu, Löw'ün pislikleri, Ronaldo'nun kibri


Açılış Fransa'dan beklenen "muhafazakarlıkta" yani bilindik sembollerle yapıldı. Aksini düşünmek neredeyse zordu. İleride açılış seremonilerinin daha yaratıcı fikirlerle düzenlendiği dönemleri görebiliriz umarım.


A

Fransa, açılış maçında Romanya'yı 2-1 yenerek galibiyetle başlamış oldu. Turnuvada iyi performans sergilemesi beklenen Dimitri Payet 89'daki dramatik golüyle görevini yaptı ülkesini ve hocasını kurtardı.
Grubun diğer maçında da İsviçre, Arnavutluk'u 1-0 mağlup etti. Soydaşların kapışması umulan düzeyde olmasa da Arnavutluk adına kaçan fırsatlar yürekleri burktu.

B

Galler'in Slovakya'yı 2-1 yenerek başladığı yolculuğunda takımın umudu Gareth Bale frikik golüyle ülkesinin Avrupa Şampiyonları tarihindeki ilk golünü kaydetti.
İngiltere ise Rusya'ya 90+2'de 1-1 ile teslim olurken heyecan verici kadronun heyecana yenik düştüğü belli olmuştu. Maçın öncesindeki olaylar ise Rusya'nın başını çok ağrıttı ve diskalifiye edilmenin eşiğine getirdi.

C


Almanya Ukrayna'yı 2-0 yenerek başladı. Burası zaten normal. Maç esnasında Löw'ün hareketleri ise şimdiden "unutulmazlar" arasına girdi. E malum devir artık sosyal medya turnuvaları devri ve yapılan her tuhaf hareket anında yankı buluyor, iz bırakıyor. İz mi dedim ben!
Grubun diğer maçında da Polonya, Kuzey İrlanda'yı Lewandowski'nin değil Milik'in attığı golle 1-0 yendi ve turnuva tarihindeki ilk galibiyetini aldı. Ne diyelim, bu sefer daha sağlam geldikleri bu turnuvada aslında olması gereken buydu bir anlamda.

D

"Bizimkiler" şaşırtmadı ve 1-0'lık Hırvatistan yenilgisi ile başladı. Ancak Modriç'in golü esnasında Ozan'ın saç tarama hareketi biraz fazla öne çıktı. Öyle ki kötü oyun ve diğer isimlerin etkisiz oluşu da unutuldu gitti. Üstüne bir de Eyfel'i de kırmızı beyaz yaptık ya tamam! Kuleyi renklerine boyarsın eyvallah da bakalım tur atlayacak mısın;


Grubumuzun diğer maçında İspanya, biraz terlediği maçta Çek Cumhuriyeti'ni Pique'nin 87'deki golüyle 1-0 yendi. Favorinin kazanması bizim işimize de yarayabilir.

E


Sen Belçika dersin ama turnuvalara İtalya gelir; İtalyanlar altın jeneratörlü pardon jenerasyonlu Belçika'yı 2-0 yenerek bir kez daha tecrübenin önemini hatırlatmış oldu. Genç Belçikalılar'ın bıkkınlıklarına, 38'lik Buffon'un heyecanı ilaç oldu.
Diğer maçta İrlanda ile İsveç 1-1 ile yenişemedi. İbrahimoviç Clark'a zorla golü attırarak adresi şaşırmasına vesile oldu. Kendi arkadaşları atamıyorsa, gerekirse rakibe attırır Zlatan!

F















İzlanda, Portekiz'le 1-1 berabere kalarak tarihindeki ilk Euro maçına puanla başlamış oldu. Ronaldo hazretleri alınan 1 puana çılgınca sevinen İzlandalılar'ı "bu kafayla fazla gidemezler" diyerek eleştirdi. Ronaldo maçta ne yaptı derseniz; Koca bir hiç! Ayrıca maçın hemen bitiminde İzlanda kaptanı Aron Gunnarsson'un Ronaldo'dan forma istemesi ve olumsuz yanıt alması #ShirtsForAron etiketi ile dünyayı salladı.
Macaristan, Avusturya'yı 2-0 yenerek iyi başlayanlardan oldu ve açıkçası çoğu insanı şaşırttı.

Turnuvalar 2000'lerle birlikte az gollü başlangıçlara sahne olmaya başladı. Ancak Fransa 2016 biraz abarttı sanki. Yunanistan yok ama ruhu dolaşıyor. Umarım ikinci maçlarla toplam ya da tek taraflı 3'leri, 4'leri görebiliriz.

Tabi Cüneyt Çakır'ı unutmamak gerek. Portekiz - İzlanda maçındaki deparıyla turnuvanın en iyi 100 metresini koşmuş olabilir.

13 Haziran 2016 Pazartesi

Yeni Zelanda'dan 5. şampiyonluk


Yeni Zelanda, cumartesi günkü final maçında ev sahibi Papua Yeni Gine'yi 120 dakikası golsüz biten maçta penaltılarla 4-2 yenerek Okyanusya Uluslar Kupası'nda şampiyon oldu. Tarihindeki 5. şampiyonluğa ulaşan Yeni Zelanda böylece 2017 FIFA Konfederasyonlar Kupası'na katılma hakkını da elde etti.

8 Haziran 2016 Çarşamba

Euro 2016 yaklaşırken; F Grubu

Portekiz: 2000'lerle birlikte Avrupa Şampiyonaları'nda istikrarlı bir grafik çizen Portekiz bu sürede 2 yarı final ve 1 final gördü. Burada yine iyi işler çıkaracaklarını düşünüyorum. Hele ki bu grup onlar için çok sorun olmaz. Tek bilinmez nokta ulusal kahraman Cristiano Ronaldo'nun -hala- unutulmaz bir büyük turnuva performansı ortaya koyamamış olması. Üstüne son Şampiyonlar Ligi Finali şüpheleri artırdı. Evet tek başına olmuyor, iyi bir takım da gerek. Ancak şu da var ki Portekiz bu sefer iyi gençlerle burada. Artık Ronaldo'nun onlara öncülük yapması şart.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; André Gomes, Renato Sanches ve Rafa Silva.

İzlanda: Türkiye'nin yer aldığı eleme grubunda kimsenin tahmin etmeyeceği bir performansla ikinciliği kapan ada ülkesi tarihinde ilk kez bu arenada. Ülkenin futbol kahramanı Eidur Gudjohnsen takıma öncülük yapacak. Ancak 37'lik emektarın katkısının ne kadar üst düzey olacağı tartışmalı. İzlanda iyi bir hikaye yazdı ve buraya gelmeleri de güzel bir final aslında. Gruptan çıkacaklarını pek tahmin etmiyorum ne yazık ki. Ancak ilgim, alakam devam edecek illa ki!

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Alfred Finnbogason, Jón Dadi Bödvarsson ve Gylfi Sigurdsson.

Avusturya: Tek Avrupa Şampiyonası sınavını İsviçre ile ortaklaşa ev sahipliğini yaptığı 2008'de veren Avusturya o zaman çok silikti. Tarihinde ilk kez elemeleri geçerek finallere kalan takım bu kez daha iddialı. Namağlup ve sadece 5 gol yiyerek geldiler. Artık onların da bir star adayı var; Alaba. Bayern'in genç yıldızı bu turnuvada kalitesini ispatlamak isteyecek ve ülkesi de bundan faydalanabilir. Gruptaki ikincilik adayım kendileri olacak. Tur atlamaları sürpriz sayılmamalı.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; David Alaba, Julian Baumgartlinger ve Marko Arnautović.

Macaristan: Gücünü tarihten alan Macarlar, sönük yılların ardından 44 yıllık bir özlemi dindirerek Avrupa Şampiyonası'na kaldı. 1986 FIFA Dünya Kupası'ndan sonraki ilk uluslararası büyük turnuvaları olacak. Tarihindeki 2 Dünya Kupası ikinciliği geçmişin özlenen anıları. Ancak yılların verdiği boşluktan sonra çoğunluğu yaşlı sayılabilecek oyunculardan oluşan kadrolarının Avusturya ve Portekiz karşısında işleri zor. Onlar da büyük ihtimalle 3 maçla serüveni bitirmiş olacaklar.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Ádám Nagy, László Kleinheisler ve Nemanja Nikolić.

Euro 2016 yaklaşırken; E Grubu

Belçika: 16 yıllık hasretten sonra yine bir Avrupa Futbol Şampiyonası'nda yer alacaklar. Yakaladıkları heyecan verici jenerasyon ilk büyük sınavını 2014 FIFA Dünya Kupası'nda vermiş ve elde edilen çeyrek final başarısı gelecek adına umutları yükseltmişti. Şimdi asıl bulundukları kıtada çarpışacaklar. Yaşlı İrlanda ve tek adamlı İsveç karşısında işleri kolay. Bunun yanında İtalya'yı da devirebileceklerini tahmin ediyorum. Bu yüzden gruptaki net liderlik adayım kendileri olacak.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Divock Origi, Kevin De Bruyne ve Radja Nainggolan.

İtalya: Türkiye'nin katıl(a)madığı turnuvalardaki tuttuğum takım olan İtalya, son yıllara oranla heyecan verici isimlere sahip bir ekiple karşımızda. Evet Verratti ve Marchisio'nun yoklukları büyük eksiklik. Bu sebeple ilerleyen turlar adına hep soru işareti taşıyacaklar. Grup onlar için sorun çıkarmaz diye düşünüyorum. Lakin Belçika'nın arkalarında kalma ihtimalleri yüksek. Yani sıklıkla olduğu gibi Gök Maviler yine kağıt üstünde sağlam, çim üstünde "acabalı" bir halde.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Federico Bernardeschi, Alessandro Florenzi ve Simone Zaza.

İrlanda Cumhuriyeti: Turnuvanın en yaşlı takımı karşınızda. Katıldığı her organizasyonda sempatik bir takım olan ancak sonuca ulaşmada o kadar başarılı olamayan İrlanda için yine zor bir ortam. Sağlam Belçika ve gelenek taşıyıcısı İtalya önünde fark yaratamayacaklar. Diğer gruplardaki üçüncülük adaylarını düşününce en iyi üçüncü olma ihtimalleri de zor bence. İrlanda heyecanlı maçların müzmin kaybedeni olabilir yine.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Shane Long, Séamus Coleman ve James McCarthy.

İsveç: Zlatan ve arkadaşları Dünya Kupalarını ıskalamalarına karşın Avrupa heyecanını aksatmıyorlar. Üst üste 5. kez buradalar. Aslında ilk baştaki tanım, takımın ne kadar Portekiz ile birlikte tek adama bağlı oluşunu ortaya koyuyor. İbrahimoviç saha içinde ve dışında ülkenin sözcüsü konumunda adeta ve belki de son büyük turnuvası. Ancak hüsran yaşamaya yakın duruyorlar. Eğer grupta mümkün olduğunca kredi fazlası puan toplayabilirlerse 3.'lük kontenjanını zorlayabilirler.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Oscar Hiljemark, Patrik Carlgren ve Pontus Jansson.

6 Haziran 2016 Pazartesi

Euro 2016 yaklaşırken; D Grubu

İspanya: 2014'tek hüsran İspanyollar'a bu turnuvada bir "özür" misyonu yüklüyor. Bir devrin değil bir ekolün takımı olduklarını kanıtlamaya çalışacaklar ve yine çoğu kişinin de bu yolda nefretiyle karşı karşıya kalacaklar. Üstelik bizim grubumuzda oldukları düşünülürse... İspanya bu noktada yeni bir "sürpriz" yaşatmaz diye tahmin ediyorum. Şaşaalı günlerde bile yokluğunu aradığı santrfor aktörünün eksikliğini bu turnuvada daha bir hissedecekler. O yüzden de kendi bildikleri ile değirmeni işletmeye çalışacaklar.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Koke, Lucas Vázquez ve Bruno Soriano.

Çek Cumhuriyeti: Türkiye'nin de yer aldığı unutulmaz kaotik eleme grubunda fırsatı değerlendirip zirvede tamamladı. Hollanda'nın tanınmaz halde olduğu, Türkiye'nin zirveyi değil artık son aşamada 3. olmayı arzuladığı ortam onlar için bitti. Son dönemdeki sönük jenerasyonu turnuvalara katılmalarına engel değil ancak ilerlemelerine de yardım etmiyor. 4. ve son sıraya demir atıp Haziran'da bu defteri kapatacaklar gibi.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Vladimír Darida, David Pavelka ve Tomáš Necid.

Türkiye: 2008'den sonraki en büyük turnuvamıza hazırız. Özellikle son dönemde tekrar inşa edilmeye başlanan bütünlük, turnuvaya yaklaştığımız günlerde kendini iyice hissettirdi. Akılcı yorumları yıkan bir takımız malum. Gruptan çıkamasak da şaşırmam lakin öyle güzel bir hava yakaladık ki ikinci sıra için çok şanslıyız. Çek Cumhuriyeti ve Hırvatistan maçlarını kimileri rövanş olarak lanse etse de bu durumun çok dert olacağını sanmıyorum. Terim'in nihai kadrosu da adil bir hava verdi. Artık tartışmak yersiz. Bekliyoruz, hazırız!

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Hakan Çalhanoğlu, Oğuzhan Özyakup ve Cenk Tosun.

Hırvatistan: Elemelerde yaşadıkları teknik adam krizini Ante Cacic ile aşmaya çalıştılar ve buraya ulaşmayı başardılar. Yerel bilge Cacic önderliğinde kapalı kutu konumundalar bana göre. Dikkat şart. Eğer işler umdukları gibi gitmezse oyuncuların kendilerini kurtarma savaşına da dönüşebilir. Takım birliğini yüksek oranda sağlayabileceklerini pek düşünemiyorum. 3. sıra için hiç olmazsa Çekler önünde daha avantajlılar. Ancak 3.'lükleri "en iyiler"den olur mu gerçekten yorumu pek zor.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Marcelo Brozović, Andrej Kramarić ve Nikola Kalinić.

Euro 2016 yaklaşırken; C Grubu

Almanya: Son Dünya Şampiyonu bu kupaya da sağlam adımlarla geliyor. Dolayısıyla grubun en net favorisi. Bu aşamada oynayacakları maçlar ilerleyen turlar adına sınav niteliğinde olacak. Lahm'ın yokluğu gündemdeki tek soru işareti olsa da defans blokundaki isimlerin çok yönlülüğü güven teşkil ediyor. Beklerde Emre Can'ın da olma ihtimalini düşündüğümüzde böyle bir sıkıntıyla uğraşacakları olası görünmüyor. Karşımızda artık 4 yıldızlı bir takım var ve bu başarılarını Avrupa zaferi ile taçlandırmaları kimseyi şaşırtmayacak.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Julian Draxler, Emre Can ve André Schürrle.

Ukrayna: Elemelerin en sağlam savunma takımı Fransa'da birbirinden önemli hücum takımlarına karşı ayakta kalmaya çalışacak. En azından üçüncü sıra için umutları yüksek olabilir. Bulacakları goller ve koparabilecekleri puanlar onları en iyi üçüncülerden yapabilir. Uzun süren Şahtar ve Dinamo geleneğine Dnipro da eklendi ve ağırlık malum ki yurt içindeki yerel kahramanlarda olacak. Ve tabi ki en büyük yıldız Konoplianka'nın yükü de bu yönde bir o kadar "okkalı."

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Roman Zozulya, Viktor Kovalenko ve Yevhen Konoplianka.

Polonya: Elemelerin en golcü takımı Polonya ve 13 golle elemelerin gol kralı Robert Lewandowski artık söz söyleme vaktinin geldiğini düşünüyorlar. Ev sahibi oldukları 2012'de bile yaşadıkları hüsran acı ama gerçekçi bir ders oldu onlar için. Nitekim bu sefer başarabileceklerini umuyorum. Almanya karşısında kendilerini "kanıtlama" maçına çıkacak olmaları onlar için ekstra motivasyon. Kaybetseler bile ikinci sıra yolunda en şiddetli parlayanlar onlar.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Kamil Glik, Arkadiusz Milik ve Robert Lewandowski.

Kuzey İrlanda: Evet eleme grubunu lider bitirdiler. Ancak ilk kez bu havayı soluyacak olmaları tecrübe bakımından büyük bir boşluk. Ada'dan geliyor olmalarına karşın kadrolarındaki çoğu ismin alt lig emekçileri olması ileriye dair şeyler vadetmiyor. Kuzey İrlanda ilk tecrübesinden güzel anılar biriktirerek evine döner diye tahmin ediyorum.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Paddy McNair, Corry Evans ve Kyle Lafferty.

Euro 2016 yaklaşırken; B Grubu

İngiltere: Şampiyonaların bahtsızları bu kez çok merak uyandıran bir ekiple karşımızda. Gençler sazı eline alacak ve ülkelerinin bu talihsiz serüvenlerine dur demeye çalışacak. Zaten eğer bu nesille de başarı gelmezse kapatın, İngiltere'yi izlemeyin. O yüzden deli akan kanın etkilerini hissettireceklerdir diye umuyorum. Lider koltuğu için en büyük favorim.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Raheem Sterling, Harry Kane ve Eric Dier.



Rusya: Ah, ahh! Uykulu, sıkıcı gecelerin takımı. 2008'deki masaldan sonra nereye kayboldularsa bulan çıkmadı hala! Efenim açıkçası fazla umudum yok bu takımdan. 4. sıraya saplanırlarsa da şaşırmam. İsim isim geldiklerinde sorun yok. İyi topçular. Ancak bir arada olmuyor. Maalesef.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Aleksandr Kokorin, Artem Dzyuba ve Georgi Shchennikov.


Galler: Ada'nın diğeri. Sonunda bir baltaya taş oldular! Giggs'e yaptıkları büyük ayıbı sineye çekiyoruz. Şimdi Bale var, onunla idare edeceğiz. Elemelerdeki minimal oyunları belki kafalarda soru işareti bırakabilir. Buna karşın burada iyi işler çıkaracaklarını bekliyorum. Kendilerini İngiltere'ye kanıtlama meselesi de var sonuçta. Yapacakları maç eğer lehlerinde biterse görün işi. Çok sağlam olmamakla birlikte ikincilik adayım kendileri. Elenirlerse de tecrübesizliklerine verip susacağız artık.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Joe Allen, Aaron Ramsey ve Joe Ledley.

Slovakya: Çekler'le ayrılmalarından sonra ilk Avrupa Şampiyonası deneyimini yaşayacaklar. 2010 FIFA Dünya Kupası'nda yaptıkları fantastik işler hala akıllarda. Ancak o takımdan bu takıma büyük değişimler oldu. Başka bir grupta söz sahibi olabilirlerdi lakin görün ki figüranlık düşmüş paylarına. Bu kadar iddialı olmam benim de şaşırdığım bir durum fakat umut ışığı da yok. Maalesef durum bu.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Michal Duris, Ondrej Duda ve Patrik Hrosovsky.

Euro 2016 yaklaşırken: A Grubu

Fransa: Fransa son yılların en heyecan verici kadrosu ile karşımızda. Turnuva öncesi Benzema çok tartışıldı ancak Benzema'nın Real'e bile yakışmayan bir futbolcu olduğunu düşündüğümüzde büyük bir eksiklik olacağını sanmıyorum. 2013 U-20'nin esintileri yavaş yavaş hissediliyor. Ev sahibi avantajını çok iyi kullanacağını düşünürsek "sıkıcı" olması yüksek ihtimal taşıyan bu grupta rahat turlarlar diye umuyorum.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Antoine Griezmann, Paul Pogba ve Dimitri Payet.



Romanya: Kendileri ile alakalı yakın dönem anıları maalesef çok parlak değil. Özellikle 2008'deki oyunları tam bir faciaydı. 90'lı yıllardaki "ikonik" konumları artık yok. 98'den beri Dünya Kupaları'nda yer almıyorlar, Avrupa Şampiyonaları'nda ise 2000 ve 2008'e katılabildiler. Amaçları artık dirilmek! Iordanescu'nun tecrübeleri buna vesile olur mu bilinmez. Açıkçası kendileri için bu turnuvanın da henüz "o turnuva" olduğunu düşünmüyorum. 3. olmak için bir umut bekleyecekler sanırım.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Steliano Filip, Bogdan Stancu ve Nicolae Stanciu.

Arnavutluk: Çıkardığı yeni jenerasyon ile ilk büyük sınavlarına hazırlar. Evet bazıları için turnuvanın takım sayısının artmasının sonucu olarak görülebilir. Lakin tamamen bir tesadüf sonucu da burada değiller. "İsviçre'nin PAF takımı" esprilerine zaman zaman malzeme olmaları da acı bir durum. Bugün İsviçre'ye "kaptırdıkları" oyuncuları bu forma altında hayal ettiğimiz an Fransa'yı liderlikte zorlamış oluyorlar. Bu halleriyle ise 3. sıra için oynayabilirler en azından. Romanya ile yapacakları maç bu yönden kritik. O maç bir kenara İsviçre ile karşılaşacakları anı sabırsızlıkla bekliyoruz. Eğer o mücadeleyi kazanırlarsa bu paragraftaki kehanetler kendini imha etmiş olacak!

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Elseid Hysaj, Armando Sadiku, Ergys Kaçe.

İsviçre: 2014 FIFA Dünya Kupası'nda 2. Tur başarısını sergileyen bu kadro şimdi daha tecrübeli. Grupta son maçını Fransa ile oynayacak olmaları avantaj. Tur yolunda diğer favorim. Hatta Çeyrek Final görmelerine dahi şaşırmam. Eğer diğer gruplardaki gidişatlar istedikleri gibi olursa Son 8'e de kalacaklardır. Tek sorunları güvenlerini tamamen orta sahalarına yıkmaları. Eren, Seferoviç ve Mehmedi'ye önemli işler düşecek bu yüzden.

Öne çıkacaklarını düşündüğüm futbolcular; Breel Embolo, Haris Seferoviç ve Eren Derdiyok.

1 Haziran 2016 Çarşamba

Yeni formaları giydik, Haziran'a merhaba!


Euro 2016 öncesinde yeni görünüm... Futbolun şenliğini, şenlik gibi bir tiple karşılıyorum.

Tazelik.