15 Ocak 2016 Cuma

Mondi'nin Ölme İhtimali


Galatasaray'ın 4 yıllık lig şampiyonluğu serisini modern çağların başlangıcı olarak alırsak kalede 3 isim öne çıkıyor; Taffarel, Mondragon ve Muslera.

Bahsettiğim zaman zarfında çok eldiven gördük ama 3'ü gerçekten başka. Latin Amerika'nın bereketi sağ olsun. Bu isimlerden Taffarel'i müthiş serinkanlılığı ile hatırlarım. Yediği golleri takmıyormuş, olağanüstü kurtarışları sıradan bir anmış gibi yaşıyormuş hissi veren kaleciydi. Hatta kendimce Taffarel-Ceni-Cesar üçlüsü bile yapmıştım. Cesar zaman zaman duygularını taşıran bir yüz ama bu 3 emektarı tanımasak ve yolda karşılaşsak beyaz yakalı, plaza sakini sanırız.

Muslera ise gönlümüzün son efendisi. 5. yılına girmek üzere olduğu şu devirde artık o da bizden. Lakin Nando'da ise dolup taşan bir "sempatik çocuk" halleri var. Öyle hafızalara yer eden haykırışları, bağırışları henüz olmadı. Önündeki grup yüzünden saçları neredeyse beyazlaşacak olsa da ısrarla sınırları içinde maçı yaşamayı sürdürüyor. Var olsun.

3 efsaneden birisi var ki o gerçekten bambaşkaydı. Duygu patlamalarının biricik ismi; Mondragon. Kolombiyalı eldivenin hemen ilk aklıma düşen kareleri; Almanya'da oynanan Juventus maçındaki haykırışları ve 2005-06'daki unutulmaz şampiyonluk sevincinde döktüğü göz yaşları oluyor. Gerek saha performansı gerekse bu yoğun hisleri onu benim gözümde ölümsüz bir kahraman yapmıştı. 2014 Dünya Kupası'nda oyuna girip tarihin en yaşlı oyuncusu olması da sanki bu ölümsüzlük gücüne güç katmış gibiydi.

Çarşamba günü duyduğumuz haber ise çok farklı şeyler anlatıyordu. Mondi'nin ailevi sorunlar yaşadığından, intihara teşebbüs edip hastaneye kaldırıldığından bahsediliyordu. Şok etkisi yaşamıştım. O ölümsüz kahraman acı sonla veda edemezdi. Nitekim ertesi gün taburcu edildiği aktarıldı. Olayın derinliklerini bilmeden yazmanın manası yok. Sadece inanılmaz derece üzüldüğümü söyleyebilirim. İhtimali bile tüyler ürperticiydi. Instagram hesabında paylaşıp ardından sildiği iddia edilen "Hayatımı sadece ben yargılarım, başkaları tarafından söz hakkı verilmeden yargılanmaktan sıkıldım" mesajı iç burktu. Seni kim üzdüyse biz de onu üzeriz be Mondi!

Elbette hepimizi bir son bekleyecek. Önemli olan yaşamanın değerini bilerek hoş anlar bırakabilmek. Mondragon şimdiden bunları yaptı lakin daha nice günler var. Gönül bir gün bu adamı Galatasaray çatısı altında, olmadı futbol dünyası içinde yeniden görmek istiyor. Bırakma bizi...

12 Ocak 2016 Salı

#DavidBowie


"David Bowie'nin benim neslime 2. Dünya Savaşı'ndan sonra verdiği mesaj çok mühimdi..."
Arsene Wenger

Lloyd ve Messi...


FIFA Ballon D'or 2015'te ödüller sahiplerini buldu. Altın Top ödülü 5. kez Lionel Messi'nin olurken, kadınlarda yılın en iyi oyuncusu ise Carli Lloyd seçildi. ABD'li futbolcu kariyerinde ilk kez bu ödülü kazanmış oldu.

Ödül alan diğer isimler:
FIFA Puskas Ödülü: Wendell Lira
FIFA Erkekler Futbolunda Yılın Teknik Direktörü: Luis Enrique
FIFA Kadınlar Futbolunda Yılın Teknik Direktörü: Jill Ellis
Yılın 11'i: Neuer/Thiago Silva-Marcelo-Sergio Ramos-Dani Alves/Iniesta-Modric-Pogba/Messi-Neymar-Ronaldo
FIFA Fair Play Ödülü: Mültecilere destek veren tüm futbol organizasyonları

10 Ocak 2016 Pazar

Endüstriyel Nostalji


1 haftadır ülkece yeni bir futbol gündemine sahibiz; 4 Büyükler Salon Turnuvası, futbolun ara verdiği şu günlerde TV8 ekranlarından futbolseverlerle buluşuyor.

Sakarya Kapalı Spor Salonu'ndaki mücadelelerde açıkçası en dikkatimi çeken detay reklamların haddinden fazla oluşu. Saha düzenindeki reklamlar yani. Efsane olarak nitelediğimiz futbolcuları "Dumankaya", "Yandex", "Vodefone" yazılı formalarla ve "Coca-Cola", "Yapı Kredi" gibi reklam panoları çerçeveli sahada görmek ne yazık ki olmadı. En üst düzey liginin yıllardır "ayrıcalıklı yayın" niteliğinde olduğu ülkede galiba yeni bir ikame lig bulunmuş oldu. Neresinden bakarsanız bakın bayağılık akıyor şortlardan. En ilginç detaylardan biri de hakem varlığı. Halbuki bu turnuva bir masumane geçmişi anma etkinliği, organizasyonu olsaydı inanın hakeme gerek yoktu. Futbolun yönetim erkinin sahadaki yansıması olan hakemlerin orada buluyor oluşu artık eğlencelik futbol oyunlarında bile yönetme arzusunun tavan yapışının göstergesi. Eğer alternatif bir şeyler yaratılma amacında olunsaydı buna gerek duyulmazdı. Lakin görünen o ki Acun Ilıcalı o çok sevdiği futbol ortamına yeni "eğlencelik profesyonel oyun" niteliğinde bir ürün sokma derdinde. İnsanların mevcut "gerçek" futboldan sıkılmasının fırsata dönüştürülmesi öte yandan. Bu sıkılganlığı ve turnuvaya olan ilgiyi de Ilıcalı, en iyi bildiği işle, reyting oyunları ile başarıyor. Geçenlerdeki Beşiktaş - Fenerbahçe maçında Ali Güneş ile Ahmet Dursun'un saha içindeki gerginliği bunun en büyük örneği: https://www.youtube.com/watch?v=3E8VCaW6RWc
İkilinin özür dileme şekli de pek bi' reytingsel teatral içinde gerçekleşmişti: https://www.youtube.com/watch?v=hIagls_ZCB0
Gerçekten amaç iyi futbol, geçmişi yad etme olsa buna ya baştan izin verilmezdi ya da kavganın tekrarı art arda ekranlara verilmezdi. Spiker Fikret Engin'in tepkileri de o kadar yapmacık ki!
Yine aynı çerçevede Aziz Yıldırım'ın Acun Ilıcalı'yı arayıp, ondan Fenerbahçeli oyuncuları kötü oyunları sebebiyle uyarmasını istemesi de basına yansımıştı: http://www.fanatik.com.tr/2016/01/07/baskandan-acuna-bu-takimin-hali-ne-640303
Takımı için her şeyi yapabilecek yeterliği kendisine gören Başkan Yıldırım'ın kendi yöntemiyle takımı azarlaması da yine bu turnuvanın gerçekçilik hedefi yolunda önemli katkı sunuyor. Kimileri bunu Aziz Yıldırım buraya da el attı diye okuyabilir lakin bu haberin çıkması dahi etkinliğin sırf temsili futbol olmadığı, buram buram gerçekçilik iddiasıyla alana giren yeni bir organizasyon olduğunu kanıtlıyor.
Bir de yetmezmiş gibi maç sonrasında hakeme çemkirme ritüelinin burada da sürüyor oluşu da eksik kalmamış: http://www.acunn.com/video/4-buyukler-salon-turnuvasi/galatasaray-maci-oncesi-ve-sonrasinda-fenerbahce-soyunma-odasinda-neler-yasandi/773921
İlerleyen yıllarda, "hayal edilen" şeyin gerçekleşip Süper Lig yayın haklarının Ilıcalı'ya geçmesi durumunda yaşanacak olanlara bir ipucu niteliğinde bu koca etkili minik detaylar. Nihayetinde küçük bir detaya daha takıldı gözüm. Kanalın kullandığı skor ve puan durumu grafiği yanılmıyorsam Show TV'nin de zamanında kullanmış olduğu bir grafik. Bu bile kendi başına ciddiyet göstergesi değil midir?

Halı sahalar, egemen futbolun çerçevesinden sıyrılmaya vesile olan yerler. Oraları bilindik imgelerle doldurmaya çalışmak soytarılığa çevirmek oluyor. Hele bir de geçmişteki oyunlarıyla kalplerde yer eden efsaneleri de bu dünyanın içine katınca tanınamaz bir hal alıyor. Ben Ergün Penbe'yi sade bir Parçalı içinde izlemeyi tercih ederdim. "Dumankaya" sponsorlu formanın içinde değil...

3 Ocak 2016 Pazar

Spor Toto Süper Lig Hasan Doğan Sezonu İlk Yarı İstatistikleri


1.Beşiktaş 41
2.Fenerbahçe 40
3.Galatasaray 30
4.Kasımpaşa 30
5.Medipol Başakşehir 29
6.Akhisar Belediyespor 29
7.Torku Konyaspor 26
8.Çaykur Rizespor 24
9.Trabzonspor 24
10.Gaziantepspor 23
11.Antalyaspor 21
12.Osmanlıspor 19
13.Kayserispor 19
14.Bursaspor 18
15.Medicana Sivasspor 14
16.Gençlerbirliği 13
17.Mersin İdman Yurdu 10
18.Eskişehirspor 10

Ligin ilk yarısında derbiler:
BJK 1 - 2 TS
TS 0 - 1 GS
BJK 3 - 2 FB
FB 1 - 1 GS
FB 2 - 0 TS
BJK1 - 2 GS

----------------------------------------İlk Yarı İstatistikleri---------------------------------

1- En İyiler

En çok puan toplayan takım: Beşiktaş (41)
En çok galibiyet alan takım: Beşiktaş (13)
En az mağlubiyet alan takım: Fenerbahçe (1)
En çok gol atan takım: Beşiktaş (41)
En az gol yiyen takım: Fenerbahçe (13)
En iyi averaja sahip takım: Beşiktaş (23)

Kendi evinde en çok puan toplayan takım: Fenerbahçe (23)
Kendi evinde en çok galibiyet alan takım: Fenerbahçe (7)
Kendi evinde en az mağlubiyet alan takım: Fenerbahçe, Akhisar Belediyespor (0)
Kendi evinde en çok gol atan takım: Galatasaray (21)
Kendi evinde en az gol yiyen takım: Akhisar Belediyespor (2)
Kendi evinde en iyi averaja sahip takım: Galatasaray (11)

Deplasmanda en çok puan toplayan takım: Beşiktaş (22)
Deplasmanda en çok galibiyet alan takım: Beşiktaş (7)
Deplasmanda en az mağlubiyet alan takım: Beşiktaş (0)
Deplasmanda en çok gol atan takım: Beşiktaş (23)
Deplasmanda en az gol yiyen takım: Kasımpaşa (5)
Deplasmanda en iyi averaja sahip takım: Beşiktaş (15)

En çok gol atan futbolcu: Beşiktaş‘tan Mario Gomez; Antalyaspor‘dan Samuel Eto'o (13)
En çok asist yapan futbolcu: Torku Konyaspor'dan Alban Meha; Beşiktaş'tan Gökhan Töre, Oğuzhan Özyakup, Olcay Şahan; Galatasaray'dan Wesley Sneijder (5)

En çok forma giyen futbolcu (maç): Akhisar Belediyespor'dan Caner Osmanpaşa, Milan Lukac, Merter Yüce, Güray Vural, Hugo Rodallega; Antalyaspor'dan Samuel Eto'o; Beşiktaş'tan Andreas Beck, Atiba Hutchinson, Rhodolfo, Mario Gomez, Olcay Şahan; Çaykur Rizespor'dan Charles Itandje, Deniz Kadah, Ahmet İlhan Özek; Fenerbahçe'den Volkan Demirel, Mehmet Topal; Galatasaray'dan Fernando Muslera, Lukas Podolski; Gaziantepspor'dan Muhammet Demir, Zydrunas Karcemarskas, Orkan Çınar; Gençlerbirliği'nden Olafur Ingi Skulason; Kasımpaşa'dan Titi, Andre Castro, Adem Büyük, Eren Derdiyok; Kayserispor'dan Larrys Mabiala, Diego Biseswar, Ömer Bayram, Deniz Türüç; Medicana Sivasspor'dan Ernestas Setkus, Cicinho; Medipol Başakşehir'den Volkan Babacan, Edin Visca, Yalçın Ayhan, Mossoro; Osmanlıspor'dan Papa Alioune Ndiaye; Torku Konyaspor'dan Jagos Vukovic, Ömer Ali Şahiner (17)

En çok forma giyen futbolcu (dakika): Akhisar Belediyespor'dan Caner Osmanpaşa, Milan Lukac; Beşiktaş'tan Andreas Beck, Atiba Hutchinson; Çaykur Rizespor'dan Charles Itandje; Fenerbahçe'den Volkan Demirel; Galatasaray'dan Fernando Muslera; Kasımpaşa'dan Titi; Kayserispor'dan Larrys Mabiala; Medicana Sivasspor'dan Ernestas Setkus; Medipol Başakşehir'den Volkan Babacan, Edin Visca; Osmanlıspor'dan Papa Alioune Ndiaye; Torku Konyaspor'dan Jagos Vukovic, Ömer Ali Şahiner (1530)

---

2- En Çok/En Az Beraberlik

En çok berabere kalan takım: Medicana Sivasspor (8)
En az berabere kalan takım: Bursaspor (0)

Kendi evinde en çok berabere kalan takım: Medicana Sivasspor (6)
Kendi evinde en az berabere kalan takım: Medipol Başakşehir, Bursaspor (0)

Deplasmanda en çok berabere kalan takım: Galatasaray, Gaziantepspor (4)
Deplasmanda en az berabere kalan takım: Bursaspor, Eskişehirspor (0)

---

3- En Kötüler

En az puan toplayan takım: Mersin İdman Yurdu, Eskişehirspor (10)
En az galibiyet alan takım: Medicana Sivasspor, Mersin İdman Yurdu (2)
En çok mağlubiyet alan takım: Eskişehirspor (13)
En az gol atan takım: Gençlerbirliği (14)
En çok gol yiyen takım: Mersin İdman Yurdu, Eskişehirspor (36)
En kötü averaja sahip takım: Eskişehirspor (-19)

Kendi evinde en az puan toplayan takım: Osmanlıspor (4)
Kendi evinde en az galibiyet alan takım: Medicana Sivasspor, Kayserispor, Osmanlıspor (1)
Kendi evinde en çok mağlubiyet alan takım: Osmanlıspor (6)
Kendi evinde en az gol atan takım: Kayserispor (6)
Kendi evinde en çok gol yiyen takım: Mersin İdman Yurdu (19)
Kendi evinde en kötü averaja sahip takım: Mersin İdman Yurdu (-7)

Deplasmanda en az puan toplayan takım: Eskişehirspor (0)
Deplasmanda en az galibiyet alan takım: Mersin İdman Yurdu, Gençlerbirliği, Eskişehirspor (0)
Deplasmanda en çok mağlubiyet alan takım: Eskişehirspor (8)
Deplasmanda en az gol atan takım: Gençlerbirliği, Eskişehirspor (4)
Deplasmanda en çok gol yiyen takım: Antalyaspor (20)
Deplasmanda en kötü averaja sahip takım: Eskişehirspor (-15)

---

4- En Çok/En Az Kırmızı ve Sarı Kart

En çok kırmızı kart gören takım: Gaziantepspor, Mersin İdman Yurdu (7)
En az kırmızı kart gören takım: Gençlerbirliği (0)

En çok kırmızı kart gören futbolcu: Bursaspor'dan Josue; Gaziantepspor'dan Elyasa Süme; Medicana Sivasspor'dan John Boye; Mersin İdman Yurdu'ndan Gökçek Vederson (2)

En çok kırmızı kart çıkan hafta: 4. Hafta (6)
En az kırmızı kart çıkan hafta: 10. Hafta, 12. Hafta (1)

En çok sarı kart gören takım: Trabzonspor (51)
En az sarı kart gören takım: Kasımpaşa (30)

En çok sarı kart gören futbolcu: Akhisar Belediyespor'dan Douglao; Çaykur Rizespor'dan Koray Altınay (8)

En çok sarı kart çıkan hafta: 10. Hafta (54)
En az sarı kart çıkan hafta: 6. Hafta (38)

---

5- Hakemler

En çok maç yöneten hakem: Fırat Aydınus (10)
En çok kırmızı kart gösteren hakem: Mete Kalkavan (3)
En çok sarı kart gösteren hakem: Fırat Aydınus (61)

---

6- Gol İstatistikleri
Toplam gol: 406
Gol ortalaması: 2.65

En çok gol olan dakika: 90+2. dakika (12)
En az gol olan dakika: 1. dakika, 4. dakika, 6. dakika, 10. dakika, 16. dakika, 18. dakika, 23. dakika, 36. dakika, 58. dakika, 71. dakika, 78. dakika, 79. dakika, 81. dakika (1)

Tiplerine göre:
Ayak: 284
Kafa: 79
Kendi kalesine: 9
Penaltı: 34

Ayakla en çok gol atan takım: Beşiktaş (33)
Kafayla en çok gol atan takım: Galatasaray (8)
Kendi kalesine gol ile en çok gol bulan takım: Beşiktaş, Fenerbahçe (2)
Penaltıyla en çok gol atan takım: Akhisar Belediyespor, Anyalyaspor (4)

Ayakla en az gol atan takım: Kayserispor (7)
Kafayla en az gol atan takım: Osmanlıspor (0)
Kendi kalesine ile en az gol bulan takım: Bursaspor, Çaykur Rizespor, Eskişehirspor, Galatasaray, Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Kayserispor, Medicana Sivasspor, Medipol Başakşehir, Osmanlıspor, Torku Konyaspor (0)
Penaltıyla en az gol atan takım: Fenerbahçe, Gençlerbirliği (0)

En çok gol olan hafta: 1. Hafta (31) / 3.44 ortalama
En az gol olan hafta: 4. Hafta (18) / 2.00 ortalama

---

7- Oyuncu Değişiklikleri:
En çok oyuncu değiştiren takım: Akhisar Belediyespor, Beşiktaş, Çaykur Rizespor, Fenerbahçe, Kasımpaşa, Kayserispor, Medipol Başakşehir, Osmanlıspor (51) (Maksimum)
En az oyuncu değiştiren takım: Galatasaray, Mersin İdman Yurdu (47)

---

Kaynaklar: ttf.org, ligtv.com.tr