28 Ekim 2015 Çarşamba

Bir Başlangıç


Brezilya Milli Futbol Takımı, tarihinde ilk olan 1958 Dünya Kupası şampiyonluğunu kutluyor.

Spor Toto Süper Lig 10. Hafta


28 Ekim 2015
19:00 Kayserispor - Çaykur Rizespor
19:00 Bursaspor - Medicana Sivasspor
21:45 Trabzonspor - Gaziantepspor

29 Ekim 2015
19:00 Mersin İdman Yurdu - Medipol Başakşehir
19:00 Osmanlıspor - Fenerbahçe
21:45 Galatasaray - Eskişehirspor

30 Ekim 2015
19:00 Torku Konyaspor - Gençlerbirliği
19:00 Akhisar Belediyespor - Antalyaspor
21:45 Beşiktaş - Kasımpaşa

26 Ekim 2015 Pazartesi

#TurhanÖzyazanlar


Bandırmaspor teknik direktörü Turhan Hoca, cumartesi günü Bandırmaspor - Alpedo Kahramanmaraşspor maçının ikinci yarısında rahatsızlanmış, kaldırıldığı hastanede ise yaşama veda etmişti. Bugün son yolculuğuna uğurlanan Özyazanlar'ın ardından geç kalmış gibi olabilirim lakin bu güzel futbol insanının ardından o üzüntü ile alışılmış şeyler yazmak istemedim. Geçen sezon BB Erzurumspor'u da çalıştırmış ve bizim buralardan da geçmiş bir isimdir. Bir iyi daha göçtü. Ruhu şad olsun...

2012'de Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor'un başındayken Radikal'den Barış Avşar'la şöyle bir söyleşi yapmıştı:
http://www.radikal.com.tr/spor/diyarbakir-futbolunun-yenilmezlik-grevi-1107644/

Metin Kurt’la tanışmasıyla futbola bakışının değiştiğini söyleyen Özyazanlar’a, Kurt’u da soruyoruz: Metin abinin ardından medyadan arayıp sendika ile ilgili soru sordular. Onlara dedim ki, ‘Ona niye hiç sormadınız yaşarken?’ Fatih Terim’in kaşında sivilce çıksa 20 gün şok haber olur televizyonda, Metin abi can derdindeydi kimsenin haberi olmadı! Bence tanıdığımız hocaların hepsini terazinin bir kefesine koy, Metin abi tek başına ağır basar. Bir de ‘yalnız adam’, ‘ceza sahası içinde yalnızdı’ deyip duruyorlar, şarkı bile yaptılar böyle! Ama Metin abi kalabalıklarla birlikte olmak için sendika kurmuş adamdı, gidip arkasında toplanan az olduysa o sendika pankartının, o Metin abinin yalnızlığı değildir! Taraftar grupları olarak 1 Mayıs’a katılıp dayanışma gününde tribündeki gibi küfürlü tezahürat yapanlar mesela daha yalnızdır aslında.

25 Ekim 2015 Pazar

Ülke Yönetiminin Yansıdığı Adam


1 haftadır Aziz Yıldırım yine manşetlerde, başlıklarda. Sezona başlarken "beni fazla göremeyeceksiniz" şeklinde bir iddiada bulunan Aziz Yıldırım...

Bu sonuçta bir ilk değildi, bu gidişle de son olmayacak. Yıldırım, sıkıştığı anlarda, rakiplerin düze çıktığı evrelerde bir şekilde mikrofon bulur ve saydırır. Bu sefer gündem iki çeşitli. İlki Ajax maçından önce yaptığı "bundan sonra akreditasyonları ben yapacağım" açıklamasıydı. Yani demek istediği lehte ve hatta "uydurma güzelleme" haber yapanlar bizimle, "yalan" ya da olumsuz haberlere imza atanlar da dışarıda. Şu anda ülkeyi idare edenlerin tutumuna ne kadar da çok benziyor değil mi? E ne de olsa bu topraklarda kulüp yönetmek, popülist siyasetle aynı libas içinde.

İkinci açıklaması ise dünkü Yüksek Divan Kurulu toplantısında yaptığı "Galatasaray bizim dostumuz değil" ve "Galatasaraylılar'ın elleri ayakları titreyecek" beyanları. Ne tesadüf ki bir derbi öncesinde divan toplantısı gerçekleşiyor. Hani ilk kez olur anlarız lakin daha önceki zamanlarda da hep derbi öncesindeki cumartesi günleri Aziz Yıldırım'ın konuşmasına vesile olacak bir kulüp organizasyonu düzenlenirdi. Yıldırım, buralarda ortamı gerer ve rakibin yerine medyayı kaplardı. Bu numaraya hala inananlar ve hata yapıp söylediklerine cevap verenler var.

Bugün Aziz Yıldırım, bu tavırları ile futbolumuza zararın alasını veriyor. Öte yandan bu zarara katkıyı onun açıklamalarını yayınlayarak medya kuruluşları ve "e yani Aziz Başkan da böyle birisi yapacak bir şey yok" tarzı "saklanma" yorumlarıyla ekrandaki yorumcular veriyor. Ülkenin en büyük spor kulüplerinden birisinin başkanı konuştuktan sonra haber olacak maalesef fakat konu kendisi olunca insan bir devrim istiyor açıkçası.

Mayıs ayında görevi bırakacağını belirtti ayrıca. Bu bırakış tamamen mi yoksa sadece fiziksel mi olacak göreceğiz. Kararından dönerse de şaşırmam.

Başkanlarımız da tıpkı ülkeyi yönetenlere benziyor, bu yarışta en önde ise Aziz Yıldırım koşuyor...

24 Ekim 2015 Cumartesi

Erzurum'un Futbolu


--Erzurum'un Futbolu--

**Bölgesel Amatör Lig**
25.10.15/14:00
Aşkale Belediyespor - Gümüşhane Telekomspor

Erzurum'un Futbolu


--Erzurum'un Futbolu--

**Spor Toto 3. Lig**
24.10.15/18:00
Büyükşehir Belediye Erzurumspor - Bursa Nilüferspor

23 Ekim 2015 Cuma

Spor Toto Süper Lig 9. Hafta


23 Ekim 2015
19:00 Çaykur Rizespor - Akhisar Belediyespor
20:00 Eskişehirspor - Kayserispor

24 Ekim 2015
16:00 Kasımpaşa - Bursaspor
16:00 Gençlerbirliği - Osmanlıspor
19:00 Gaziantepspor - Mersin İdman Yurdu
19:00 Medicana Sivasspor - Trabzonspor

25 Ekim 2015
14:00 Medipol Başakşehir - Torku Konyaspor
19:00 Fenerbahçe - Galatasaray

26 Ekim 2015
20:00 Antalyaspor - Beşiktaş

22 Ekim 2015 Perşembe

UEFA Avrupa Ligi A ve H Grupları 3. Maçları


A Grubu
22 Ekim 2015
22:05 Molde - Celtic
22:05 Fenerbahçe - Ajax

H Grubu
22 Ekim 2015
20:00 Lokomotiv Moskova - Beşiktaş
20:00 Sporting Lizbon - Skenderbeu

18 Ekim 2015 Pazar

Erzurum'un Futbolu


--Erzurum'un Futbolu--

**Spor Toto 3. Lig**
18.10.15/14:30
Kırıkhanspor - Büyükşehir Belediye Erzurumspor

**Bölgesel Amatör Lig**
18.10.15/14:00
Trabzon Kanuni Futbol Kulübü - Aşkale Belediyespor

17 Ekim 2015 Cumartesi

Spor Toto Süper Lig 8. Hafta


17 Ekim 2015
16:00 Bursaspor - Antalyaspor
19:00 Galatasaray - Gençlerbirliği
19:00 Torku Konyaspor - Gaziantepspor

18 Ekim 2015
13:30 Kasımpaşa - Medicana Sivasspor
17:00 Kayserispor - Fenerbahçe
19:00 Akhisar Belediyespor - Eskişehirspor
20:00 Beşiktaş - Çaykur Rizespor

19 Ekim 2015
20:00 Osmanlıspor - Başakşehir
20:00 Mersin İdman Yurdu - Trabzonspor

14 Ekim 2015 Çarşamba

Fransa'ya Gidiyoruz Tamam da Ya İnsanlık?


Türkiye'nin, dünkü unutulmaz gece sonunda EURO 2016 biletini almasını tekrar anlatmanın gereği yok aslında. Klasik tabirle; filmini yapsak fazla abartılı bulunup yerden yere vurulabilirdik. Uzun süredir böyle bir sevince hasret kalmışken İzlanda maçının öncesindeki saygı duruşunda yaşananlar bazı ilkeleri arattırdı.

Ankara Katliamı'nda hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşu esnasında tribünlerde önce bağırışmalar, sonra sloganlar ve en sonunda da ıslıklarla bulanan bir gürültü tufanı yaşandı. Yiten canlar için yapılması gereken tek şey sessizce beklemekti. Onların anıları için bunu bile yapamadık.

Son yıllarda, yaşanan acıları, ölümleri ayırır ve seçer olduk. Bunun üstüne bir de büyük olaylara rağmen hayatlarımıza aynı hızda devam etmemiz, bir bakıma acıları kanıksamamız çok tehlikeli bir boyuta ulaştı. Resmi "yas" boyunca insanlar yine düğünlerine gitti, kornalı konvoyları ilerletti, birbirlerine espriler yapıp güldü. Gerçekten üzücü. "Ateş düştüğü yeri yakar" gibisinden bir hadise değil bu. Ülkenin başkentinde, başkentin de ortasında yaşanan vahim dram bizleri biraz olsun yavaşlatmalıydı. Bunlar olmadı. Üstüne insanlık dışı muhabbetler sardı dört yanımızı, 9 yaşındaki Veysel'i unutarak...

Dün yaşananlar da saha içinde takım olan bir ekibin yanında bizim seyirciler olarak bir takım olamayışımızı gözler önüne serdi. Acilen bir erdem tamiratına gitmemiz şart.

Bunlara bir de karşılaşmayı yayınlayan kanalın reklam sevdasını da eklemek gerek. Milli Takım'ın maç sonu sevincine televizyon önündeki izleyiciler eşlik edemedi. Acı komedi. Nereden tutulsa oradan kopuyoruz.

Yani medyadan tribüne büyük bir silkinme şart.

Avrupa'ya yakınız, tipik Avrupalı değiliz; Asya'ya yakınız, tipik Asyalı değiliz, Orta Doğu civarındayız ama Orta Doğulu sayılmayız. Bizi biz yapan düsturları unutmayalım. Acıyı da sevinci de sımsıkı yaşayalım. Zor değil. Bunları yapamadıktan sonra nice turnuva bizim olmuş kaç yazar!

Ölümlerin, acıların ayrılmadığı ve "yarıştırılmadığı" bir Türkiye... İşte bunu sağlarsak bütün turnuvalar hatta kupalar bizim olur o zaman. Hepimizin.

13 Ekim 2015 Salı

11 Ekim 2015 Pazar

#Ankara #karagün


Barış artık bir küfür olmuş, onu dileyene bomba yağıyor. Bunu engellemek ise halkların kardeşliği ile olacak. Başımız sağolsun. ‪#‎Ankara‬ ‪#‎karagün‬

10 Ekim 2015 Cumartesi

'Normal Biri' Artık Kırmızı!


Beklenen oldu ve Jürgen Klopp, Liverpool'un yeni menajeri oldu. Son yılların en heyecan verici bu birleşmesinde taraftarlar yepyeni destanları beklemeye başladı bile. Basın toplantısında kendisini, Mourinho'nun "Special One"ına atıfta bulunarak "Normal One" olarak niteleyen Alman çalıştırıcının neler yapacağını büyük bir tutku ile bekleyeceğiz.

Liverpool taraftarının şu "şiiri" ise pek hoş:

His name is Klopp 
Joins the Kop
Puts Liverpool on top
Success non stop
Rival teams flop
IT'S JURGEN KLOPP

UEFA Euro 2016 Elemeleri A Grubu 9. Maçlar


10 Ekim 2015
19:00 İzlanda - Letonya
19:00 Kazakistan - Hollanda
21:45 Çek Cumhuriyeti  - Türkiye

7 Ekim 2015 Çarşamba

van Persie Böyle Birisi mi?


Robin van Persie'nin Fenerbahçe ile Türkiye macerasına başlaması sadece sarı lacivert renklere gönül verenleri değil, ülkenin futbol seyircilerini de heyecanlandırmıştı. Lakin olayların, Semih Şentürk esintili caps'ler yapılmasına varmasıyla bu "macera" farklı bir noktaya erdi.

Hollandalı oyuncunun son dönemde maçlara yedek kulübesinde başlaması bayağı bir gündemde. Özellikle Bursaspor ve Beşiktaş maçları ibreyi RvP'ye çevirmişti. Lakin Fernandao'nun Celtic ve Akhisar Belediyespor maçlarını 2'şer golle geçmesi meseleyi karmaşık bir hale soktu. Vitor Pereira'nın tercihinin tartışılması bir yana, Portekizli teknik adama karşı erkenden başlatılan istifa çağrıları da ayrı bir "alışkanlık." Bir teknik adamın kararlarını çok da ağız malzemesi yapmak istemem, olursa şayet o ayrı bir yazı konusu.

Akhisar Belediyespor maçında Fernandao'nun attığı gollere ekranlara da yansımış olan, görseldeki tepkiyi(tepkileri) veren Robin van Persie bizlere acaba gerçek yüzünü mü gösteriyor? Ada'da oynadığı dönemde her sıkı futbol takipçisinin takdiri toplayan 32'lik yıldız, yoksa böyle birisi mi? Bursaspor maçında oyuna girmeden önce Vitor Pereira'ya gösterdiği sert tepki, demeçleri, soğuk yüzü gibi ipuçları bizlere bunu gösteriyor bence. Son yaptığı da takım ruhuna çok ama çok ters bir davranış. Davulun sesi gerçekten de uzaktan güzel...

Bu yaşananlar bizlere bir yol ayrımı da sunuyor: Türkiye, yabancı yıldız oyuncuların aşırı ayrıcalıklara sahip olduğu Körfez futbolu anlayışına sahip bir yurt mu yoksa onların hala "Avrupa" düzeninden kopmadıklarını anladığı bir memleket mi olmalı? İkincini gerçekleştirmek malum ki çok zor. Çünkü futbolumuzun ne kadar "Avrupalılaştığı" tartışılır. Birçok yerden çürümüşlük kendini göstermeye başlamışken o yıldız oyunculardan batı disiplinini istemek gülünç kaçıyor. Fakat yine birinci seçenek de fazla acımasız olacaktır. Bir futbolcunun van Persie, Sneijder, Gomez vs. diye el üstünde tutulması bizleri küçültür. Formsuz olduğu halde sürekli 11'de yer vermek çok olmayan adaleti iyice dibe vurdurur. Antalyaspor'un Eto'o'ya karşı sunduğu büyük ayrıcalıklar ortada. Yan etkileri gün yüzüne çıkmaya başladı. "Yedek kulübesinde otursun diye mi alındı!" benzeri çıkışlar haklı gözükse de van Persie'nin şu anki durumda tek forvet olarak sahaya çıkması, onun önünde çabalamakta olan Fernandao'ya da haksızlık olacaktır. Fenerbahçe ikili sistemi deneyebilir desek de bu sonuçta hocada biten bir konu. Van Persie isminin hakkını vermek istiyorsa önce kendi etkisini çabucak yansıtmalı.

Kısaca değindiğim bu meselenin aynı şekilde "kısa" sürmesi en büyük temennim.

Erzurum'un Futbolu


--Erzurum'un Futbolu--

**Spor Toto 3. Lig**
07.10.15/15:00
Düzcespor - Büyükşehir Belediye Erzurumspor

Socrates Vakti #7


Socrates, yeni kapak tasarımında ekim sayısı ile bayilerde. Merkez Kort: Medya.

4 Ekim 2015 Pazar

Bu Kadar Dert Oluyorsa Kaldıralım!


Deniz Çoban'ın geçen hafta canlı yayındaki özür dolu isyanı aslında bizlere hakemlerin de insan olduğunu ufak da olsa hatırlattı. Orada belirttiği "kendimle ilgili bir karar alabilirim" sözünden 2 gün sonra da gözyaşları içinde hakemliği bıraktığını açıklamıştı.

Ülkenin eski MHK yöneticileri, eski hakemler vs. hemen "statükocu" tavırla Deniz Çoban'ın büyük yanlış yaptığını belirttiler. Onlara göre hakemler özür dilememeliymiş, bir kere olursa daha nasıl önünü alacaklarmış, hakem dediğin sinirleri alınmış olmalıymış, ağlamamalıymış... Falan filan. Bu tip insaniyet yoksunu davranış ve söylemler hakemlerin, futbol seyircileri gözünde robot olarak algılanmasını ne yazık ki daha çok sağlamlaştırıyor. Deniz Çoban çok sevdiği mesleğini bırakmak zorunda kalırken, ardından ekranları kaplayanlar ise onu hiç düşünmeden ahkam kesmeye devam ettiler.

Deniz Çoban'ın yaşadıkları bir sızı olarak hafızalarımızdaki yerini almaya başlamışken bu hafta Spor Toto Süper Lig'de hakem hataları yoğun bir şekilde konuşulmakta. Kolla düzeltilen toplar, ofsaytta atılan goller yine "ileri al-geri al"cı yorumcuların dillerinde olmaya başladı. Buradan büyük bir mesele çıkıyor: Oyunda hakemin varlığı...

"Futbolda hakem hataları olur" diyen samimiyetsiz bedenler bu "hatalar" meydana gelince de kötü niyetlerini uyandırıp hemen art niyet arayışlarına başlıyor. Malum grubun ne istediğini hala çözebilmiş değilim! Arzu ettikleri kusursuz bir mükemmelliğe sahip hakemlerse beklemeye devam edecekler. Eleştirmekle yerin dibine sokmanın ayrımını yapamayanlar, o insanların neler yaşadıklarını hissedemeden racon kesmeye devam ediyorlar maalesef. Bu artık çok can sıkıyor.

Ben her daim "full" teknoloji karar verici mercinin oyuna yerleştirilmesini savundum. Gerçekten bunu hep istiyorum. Aynı zamanda bilim kurgu serpiştirilmiş hayalim de diyebiliriz. En azından bu olmasa bile saha içinde aktif olarak yer almayan oyun alanının etrafını dışarıdan çevreleyen 50-60 kişilik bir hakem heyetinin zamanı diye düşünüyorum. Çünkü futbol hatalarla güzel değil. Bu tuhaf söylemi terk etme vakti. Hatalar sadece ama sadece formaları giyen futbolcular tarafından yapılırsa anlamı olur. Zaten futbolun o gizemli detayı da burada. Bunları dile getirince "futbolun tadı kaçar", "işimizden oluruz" tepkileri de hortluyor hemen. Pardon ama birileri ekranlarda ahkam keserek "iş" yapmaya devam edecek diye oyun daha fazla çirkinleşemez.

E bu tip "teknolojik" yeniliklere hayır deyip ahlaksızca hakemlere vurmaya devam etmek de çok çirkin artık. Onların da çevrelerinin, çocuklarının, ailelerinin olduklarını unutmayalım. Bu yüzden hiç ama hiç hakem ve kararını konuşmam. Konuşmamaya çalışırım. Söz konusu şey büyük bir hata olsa dahi. Buradan hakemlere nefret kustuğum anlaşılmasın. Sadece tek derdim o ekranları dolduran "uzmanlarla" aynı kefede buluşmamayı istemem.

Artık çok baş ağrıtıyor bu muhabbet. Sıkıldım. Aslında en büyük ütopyam karar vericilerin olmadığı amatör ruh. Lakin günümüz aşırı profesyonel futbol ikliminde bu mümkün değil. İleride hatasız sonuçlar veren sistem(ler)in yeşil sahalara doluşması dileğiyle.

Not: Hakemler, sinirleri alınmış insanlar olamaz. Onlar da ağlar...

Erzurum'un Futbolu


--Erzurum'un Futbolu--

**Bölgesel Amatör Lig**
04.10.15/14:00
Zağnosspor - Aşkale Belediyespor

3 Ekim 2015 Cumartesi

Erzurum'un Futbolu


--Erzurum'un Futbolu--

**Spor Toto 3. Lig**
03.10.15/19:00
Büyükşehir Belediye Erzurumspor - Erzin Belediyespor

2 Ekim 2015 Cuma

Futbol Her Yerde!


Grönland'ın Tasiilaq kentinde bir futbol maçı.

Spor Toto Süper Lig 7. Hafta


2 Ekim 2015
20:00 Trabzonspor - Torku Konyaspor
20:00 Medicana Sivasspor - Mersin İdman Yurdu

3 Ekim 2015
16:00 Gaziantepspor - Osmanlıspor
19:00 Gençlerbirliği - Kayserispor
19:00 Başakşehir - Galatasaray

4 Ekim 2015
14:00 Çaykur Rizespor - Bursaspor
17:00 Ekişehirspor - Beşiktaş
19:00 Antalyaspor - Kasımpaşa
20:00 Fenerbahçe - Akhisar Belediyespor

1 Ekim 2015 Perşembe

UEFA Avrupa Ligi A ve H Grupları 2. Maçları


A Grubu
1 Ekim 2015
22:05 Celtic - Fenerbahçe
22:05 Molde - Ajax

H Grubu
1 Ekim 2015
20:00 Beşiktaş - Sporting Lizbon
20:00 Lokomotiv Moskova - Skenderbeu