31 Temmuz 2014 Perşembe

Dersimiz Karabağ FK


UEFA Şampiyonlar Ligi 3. Ön Eleme Turu ilk maçında evinde Red Bull Salzburg'u 2-1 ile geçen Azerbaycan ekibi Karabağ FK'nin bu başarısı UEFA'nın gözünden kaçmadı. Kuruluş, resmi internet sitesinden "Who are Qarabağ FK?" başlıklı bir tanıtım yazısı yayımladı.

Siyah beyaz renklere sahip olan kulüp 1951 yılında Ağdam kentinde kuruldu. 1993'teki Dağlık Karabağ savaşı sebebiyle Bakü'ye taşındı. Savaşta ayrıca teknik direktör Allahverdi Bagirov yaşamını yitirdi. Çeşitli zorluklar yaşandı süreç boyunca.

2008'de başlayan ve hala süren Gurban Gurbanov dönemi ile takım daha başarılı işler çıkarmaya başladı.

1993 ve 2014'te olmak üzere 2 lig, 1993, 2006 ve 2009'da olmak üzere 3 kupa ve 1994'te de 1 Azerbaycan Süper Kupası şampiyonluğu bulunmaktadır.

Avrupa Kupaları'nda şimdiye dek 45 maça çıkan ekip 19 galibiyet, 9 beraberlik ve 17 mağlubiyet elde etti. Bu maçlarda 49 gol attı ve 66 gol yedi. 1999'da İntertoto Kupası'nda Maccabi Haifa'yı (2-1(d), 0-1(e)), 2009'da UEFA Avrupa Ligi'nde Rosenborg'u (0-0(d), 1-0(e)) ve 2010'da UEFA Avrupa Ligi'nde Wisla Krakow'u (1-0(d), 3-2(e)) elemesi kulüp tarihinin unutulmaz zaferleridir.

Kulübün 3 tane lakabı vardır:
Atlılar; Karabağ atları sebebiyle.
Mülteci Kulüp; 1993'teki göç sebebiyle.
Kafkasya'nın Barcelona'sı; 2009'daki Rosenborg zaferi ve oyun tarzı sebebiyle.

Bakalım Karabağ, Red Bull Salzburg'u saf dışı bırakıp, play-off'u da geçip Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalan ilk Azeri takımı olabilecek mi? İmkansız değil lakin zorluk derecesi bir hayli fazla. Sürpriz sever futbol izleyicisi bu kulübü takip etmeye devam edecek.

UEFA Avrupa Ligi 3. Ön Eleme Turu İlk Maçı


31 Temmuz 2014
20:00 Kardemir Karabükspor - Rosenborg

29 Temmuz 2014 Salı

8. Olmanın Bedeli


Geçen sezon Premier League'de güzel bir sezon geçiren Southampton, ligi 8. tamamlamış ve birçok dev kulübün yeni "avı" olacağının sinyallerini vermişti.

Önce Arjantinli menajer Mauricio Pochettino, Tottenham Hotspur'un başına getirildi. Daha sonra Saints'ten 3 oyuncu farklı bir tonda kırmızı oldu. Lambert, Lallana ve Lovren Liverpool'a geçti. Luke Shaw ise uçuk bir bedelle United'ın yolunu tuttu. Chambers da "eyvallah" dedi ve Arsenal'a gitti. Şu ana kadar 5 önemli isimden 119 milyon avro kazanıldı. Bu rakamların artması bekleniyor, çünkü Rodriguez ve Schneiderlin eski hocalarının kıskacında.

Southampton, yeni sezonda Ronald Koeman ile yola çıkacak. Hollandalı menajer, Feyenoord'dan oyuncusu -gol makinesi- Pelle'yi aldı. Ayrıca bir başka Hollanda ekibi Twente'den de Dusan Tadic transfer edildi. Bakalım bu muhteşem gelirle boşluklar dolacak mı?

Southampton'da oynamak isteyen?

26 Temmuz 2014 Cumartesi

Gürcistan'da Olanlar


Chikhura Sachkhere, Bursaspor'u UEFA Avrupa Ligi 2. Ön Eleme Turu'nda elemişti. Timsahlar için talihsiz bir tur oldu. Aceleyle geldikleri bu kupada macera kısa sürdü. Teknik, taktik yorumlar yapmak için artık çok geç.

Maç sonunda yaşananlar ise konuşulmaya devam ediyor. Basın toplantısındaki tercüman krizi ve gazetecilere yönelik saldırılar çok üzdü. Genellikle 24 Temmuz olarak kabul edilen Basın Bayramı'nda yaşanması ise ayrı bir kırıcı durum. Hiçbir zaman milliyetçilik üzerinden taraf tutma durumum olmadı. Eğer Bursa'da tam tersi durumlar yaşansaydı o zaman da tepkimi belirtirdim. Yine ayrıca hiçbir zaman takımları kalitesi üzerinden küçümsemem de. Chikhura büyük bir başarıya imza attı kabul, lakin kötü bir ev sahipliği sergiledi.

Eylül ayıyla başlayan UEFA'nın organizasyon "süslemesi" bence ön elemeleri de kapsamalı. Temmuz ve Ağustos ayında oynanan ön eleme maçlarını habersiz izlesek hiç Avrupa Kupası maçı olduğunu anlamayız. En basitinden marş, logo ve skor teması bu aşamalarda da kullanılmalı. UEFA, "kurayı çektim gerisi beni ilgilendirmez." anlayışı ile hareket etmemeli. Hem böylece katılan ekipler de gerçek Avrupa Kupası havasını solumuş olur. Zaten bu takımların kaçı grup aşamalarına kalıyor ki?

Gekas'ın Dönüşü


Theofanis Gekas 1 sezonluk Torku Konyaspor macerasından sonra 2 yıllık anlaşmaya imza atarak Akhisar Belediyespor'a geri döndü. Anadolu'nun Gol Tanrısı böylece ait olduğu yere gelmiş oldu. Şimdi Gekas Marşı'nı yeniden söylemenin vaktidir.

25 Temmuz 2014 Cuma

Bana Yine Hüsran!


Bursaspor, UEFA Avrupa Ligi 2. Ön Eleme Turu'nda ilk maçta evinde 0-0 berabere kaldığı Chikhura Sachkhere'ye penaltılarda 4-1 yenilerek Avrupa'ya erken veda etti. Rövanşta da 120 dakika boyunca gol sesi çıkmadı. Timsahlar geçen sezon da Vojvodina karşısında şok yaşamıştı.

Bu sezon sonradan dahil oldukları Avrupa macerası, yeni bir yola çıkan Bursaspor için belki çok da önem arz etmiyor. Bakalım lig ve kupa performansı nasıl olacak?

24 Temmuz 2014 Perşembe

UEFA Avrupa Ligi 2. Ön Eleme Turu Rövanş Maçı


24 Temmuz 2014
20:00 Chikhura Sachkhere - Bursaspor
21:00 Sligo Rovers - Rosenborg
21:30 Koper - Neftçi Bakü

22 Temmuz 2014 Salı

Erzurum'da Kupa Heyecanı


22-25 Temmuz 2014 tarihleri arasında Erzurum'da TRT 50. Yıl Kupası heyecanı yaşanacak. Karşılaşmalara Kazım Karabekir Stadyumu ev sahipliği yapacak.

Bugün başlayacak kupada ülkemizden Kayseri Erciyesspor, Akhisar Belediyespor ve Çaykur Rizespor, Gürcistan'dan ise Shukura Kobuleti takımları katılıyor. Karşılaşmalar TRT Spor'da.

Yarı Final / 22 Temmuz 2014
17:00 Kayseri Erciyesspor - Akhisar Belediyespor
21:00 Çaykur Rizespor - Shukura Kobuleti

Üçüncülük Maçı / 25 Temmuz 2014
17:00

Final / 25 Temmuz 2014
21:00

Gerrard'dan Bu Kadar


Liverpool efsanesi Steven Gerrard, 2014 Dünya Kupası'ndaki hüsranın ardından İngiltere Milli Takımı'nı bıraktığını açıkladı.

34 yaşındaki futbolcu 114 kez ile İngiltere tarihinin en çok forma giyen üçüncü oyuncusu. Ayrıca attığı 21 golle en golcü 18. isim.

FA, yaptığı açıklamada Gerrard'ın federasyon bünyesinde "yüksek profilli futbol elçisi" olarak görev alacağını bildirdi.

2014-15 ST3L İlk Yarı Fikstürü


2014-15 ST2L İlk Yarı Fikstürü


19 Temmuz 2014 Cumartesi

Samimiyet ve Arma Sevgisi



Fenerbahçe 2014-15 sezonu iç saha formasını (efsane çubuklu) dün 19 Temmuz Dünya Fenerbahçeliler Günü'nden bir gün önce görücüye çıkardı. Üstelik ilk olarak Başkan Aziz Yıldırım ve Basın Sözcüsü Mahmut Uslu'nun üzerinde gördük. Gerçekten güzel ve samimi bir havada gerçekleşti. Diğer kulüplerin "fotoshoplu" yapmacık ve ticari kaygılı tanıtımlarının yanında bu fikir şık durdu.

Ayrıca yönetim kurulu bu sezon göğüs kısmına sponsor almama kararı aldı. Bu da günümüzün paralı düzeninde "armaya" biraz olsun saygı demektir. Zaman zaman çizdikleri imajla çoğu kişinin nefretini kazansalar da Aziz Yıldırım ve Mahmut Uslu bu kez iyi bir iş çıkardı.

15 Temmuz 2014 Salı

Adı Geri Gelir Peki Ruhu?


Son 1 ayı Dünya Kupası heyecanı ile geçirdiğimiz için bazı "yerel" gelişmelerden uzak kaldık. Geçen ay Erzurum Büyükşehir Belediyespor, aldığı kararla Adını Büyükşehir Belediye Erzurumspor olarak değiştirdi ve yeni bir logo edindi.

Şehirlerin asırlık çınar futbol kulüpleri yerlerini sırayla bayat Belediyespor'lara bırakıyor. Onlar da asıl kulüplerin isimlerini bir şekilde "çalmaya" başlıyor. Bu, son örneklerden birisi oldu. 3 sezon Süper Lig deneyimi yaşamış, Türkiye Kupası'nda Galatasaray galibiyeti ile hafızalara kazınmış olan Erzurumspor isim anlamında geri döndü. Peki ruhu geri döner mi?

Türk Futbolunun Sportif Direktörlük İle İmtihanı


Mayıs 2013'te Beşiktaş, Önder Özen'i "Futbol Direktörlüğü" görevine getirdiğinde başta Beşiktaşlılar olmak üzere tüm futbolseverler bu yeni proje için heyecanlanmıştı. Geçmişte sportif direktörlük adıyla bazı Anadolu kulüplerinde denenen ve uygulanmış olan ki halen de süren bu sistem o kulüplerde süs olmaktan öteye gidemedi.

Beşiktaş farklı bir model ve anlayışla bunu uygulamış üstelik adına sportif kelimesini değil "futbol"u eklemişti. Özen'in ilk dönemlerde yaptığı basın toplantılarında kullandığı akılcı üslup ve değişik tarz çoğu kişinin takdirini kazandı. İlk dönemlerde Bilic ile yakaladığı yakın ilişki de sezona iyi girilmesine bir etkendi. Günler günleri kovaladı ve neticede Beşiktaş geçen sezonu 3. bitirince bazı kravatlılar huysuzlanmaya başladı.

Takım elbiseliler yani bizim, her işe burnunu sokan yöneticiler, işlere karışmaya başlayınca durumun rengi değişti. Nihayetinde bugün Önder Özen görevinden ayrıldı. Sırf hava olsun diye kulüp yöneticisi olanlar yine işi bilenlerin hakkından geldi. Beşiktaş bir örnek oluşturabilirdi ama olmadı. Sonu Türk İşi bitti.

Bu sistem Almanya ve İspanya takımlarında iyi işliyor. Zaten futbola saygı duyulduğunda o size hakkınızı verir. Fikret Orman bu sistemin devam edeceğini söyledi. Yeni gelecek olan futbol direktörü, kulüpte eskiden top koşturmuş "yeniçeri" kılıklı bir isim olursa işte o tam yöneticilerin istediği gibi olacaktır.

14 Temmuz 2014 Pazartesi

Almanya Dünyanın Zirvesinde


2014 FIFA Dünya Kupası'nda Şampiyon, Arjantin'i uzatmalarda 1-0 yenen Almanya oldu. Turnuvanın en sağlam oyunlarından birisini oynayan Almanlar başından beri favoriydi ve hayranlarını yanıltmadı. Panzerler, elde ettiği 4.  şampiyonluk ile İtalya ile birlikte en başarılı Avrupa ekibi olurken, Ekim 1990'daki yeniden birleşmeden sonra elde edilen ilk dünya şampiyonluğu oldu ayrıca.

12 Temmuz 2014 Cumartesi

2014 FIFA Dünya Kupası 32. Gün


13 Temmuz 2014
Final
22:00 Almanya - Arjantin

2014 FIFA Dünya Kupası 31. Gün


12 Temmuz 2014
Üçüncülük Maçı
23:00 Brezilya - Hollanda

2014 Dünya Kupası Üçüncülük Maçı ve Final

///ÜÇÜNCÜLÜK MAÇI///

BREZİLYA - HOLLANDA

Önceki Dünya Kupası eşleşmeleri:
Brezilya 0 - 2 Hollanda (1974 2. Tur Gruplar)
Brezilya 3 - 2 Hollanda (1994 Çeyrek Final)
Brezilya 5 - 3 Hollanda (1998 Yarı Final) (Penaltılarla) (Normal süre ve uzatmalar 1-1)
Brezilya 1 - 2 Hollanda (2010 Çeyrek Final)

7-1'lik tarihi hezimet sonrası ev sahibi Brezilya hayattan soğudu ve bu maç yerine Neymar ve Scolari'yi konuşmaya başladı. Bu maçtan sonra köklü bir "öze dönüş" bekleyebiliriz kendilerinden. Onlar yetenekleri ile bu dünyada varlar. Avrupalı gibi oynayınca olmuyor maalesef. Yine de -çok işe yaramasa da- bir teselli niyetine bu maçı alıp 3. sırayı alacaklarını düşünüyorum.

Hollanda sıkıcı bir Arjantin maçını Tim Krul'un olmadığı penaltı vuruşlarında kaybetti. Van Gaal maçtan önce bu karşılaşmanın gereksizliğinden şikayet etti. Kimisine "lüzumsuz" gelebilir. Yine de ben çoğu spor branşlarının dünya şampiyonaları gibi burada da üçüncülük maçı oynanması taraftarıyım. Netice de orada bir 3.'lük basamağı duruyor. Van Gaal bu motivasyonla oyuncularını hazırlamışsa Portakallar kaybeder. İki tarafın da moral olarak çökmüş olması sebebiyle sıkıcı bir maç olması da kuvvetle muhtemel.

///FİNAL///

ALMANYA - ARJANTİN

Önceki Dünya Kupası eşleşmeleri:
Batı Almanya 3 - 1 Arjantin (1958 Gruplar)
Batı Almanya 0 - 0 Arjantin (1966 Gruplar)
Batı Almanya 2 - 3 Arjantin (1986 Final)
Batı Almanya 1 - 0 Arjantin (1990 Final)
Almanya 5 - 3 Arjantin (2006 Çeyrek Final) (Penaltılarla) (Normal süre ve uzatmalar 1-1)
Almanya 4 - 0 Arjantin (2010 Çeyrek Final)

Dünya Kupası çerçevesinde tarafların 7. buluşması. 3. kez "Final" adında kapışacaklar. Bu, kupa tarihinin en çok oynanan finali olacak böylece. Bir marka eşleşme desek yeridir. Almanya, destansı Brezilya zaferinden sonra oldukça moralli. Klose'nin de rekoru kırmış olması takım için de düzen konusunda rahatlamaya sebep olabilir. Şu da bir gerçek ki Klose sahada var oldukça Panzerlere büyük katkı sağlıyor. Bu kez Brezilya savunması yok. Arjantin eleme turlarından bu yana -hatta gruplarda bile- iyi savunma yapıyor. Almanya da bir özlem var. Şampiyonluk, ülkenin birleşmesinden sonra ki ilk şampiyonluk olacak. Bunun bilinci de var. Dördüncü yıldızı takıp fiyakalı bir Avrupalı olmak da paha biçilemez.

Arjantin, 24 yıl sonra yine bu heyecanı yaşayacak. Rakip yine Almanya. Messi belki de dünya futbol tarihine koleksiyonundaki eksiği tamamlayacak. Turnuva başlarken onların bu aşamaya gelebileceğini pek tahmin edemezdik. Büyük bir iş çıkardılar. İsviçre, Belçika ve Hollanda maçları düşük kaliteli oyunla geçti. Bu maçta ya Almanya'yı yine durgun ve kontrollü oyunu ile durduracaklar ya da Latin'in tutkulu oyununu yansıtacaklar. Bu konuda yine dikkatli olsalar iyi. Brezilya örneği çok taze. Messi eğer "kariyer konsantrasyonu" ile maça adım adarsa ülkesini sırtlar. İntikam olarak düşünmek bence manasız. Duygularımın da etkisi ile Arjantin'in, hele de Brezilya'da şampiyonluğa ulaşacağını düşünüyorum. En azından öyle istiyor gönül.

9 Temmuz 2014 Çarşamba

16 Klose


Brezilya'ya attığı golle 16. golüne ulaşarak Dünya Kupası tarihinin en golcü ismi olan Miroslav Klose'nin o gollerdeki gol sevinçleri. Efsaneyi ayakta alkışlayın. Teşekkürler, izlettiğin futbol, attığın goller, yaptığın şahane işler için...

Oyunu Almanlar Bozar


2014 FIFA Dünya Kupası Yarı Final maçında Brezilya, Almanya'yı Belo Horizonte'de konuk etti. Maça Brezilya öyle bir şekilde başladı ki yaklaşık 3-4 dakika Almanya ileriye dahi gelemedi. Bu tablo Brezilya'nın, maç boyunca etkili olacağını düşündürmüştü. Üstüne bir de sert bir oyun olunca bol bol asayiş vakaları çıkar diye tahmin ettik. Öyle bir yerden sonra tersine döndü ki her şey Sambacılar, son düdüğe kadar toparlayamadı. 11. dakikada Thomas Müller kornerden gelen topa iyi dokunarak 1-0 yaptı ve perdeyi açtı. Almanya artık ağırlığını koymuştu. Biraz golsüz geçen bölümden sonra fırtına başladı. 23'te Klose 2-0 yapıyor ve kupa tarihindeki 16. golünü atarak "Brezilyalı" Ronaldo'dan zirveyi alıyordu. 24 ve 26'da iki golle Kroos, 4-0'ı bulunca inanılmaz derecede şaşkınlık yarattı izleyenlerde. 29. dakikada Khedira 5-0 yaptı. Brezilyalı seyirciler de bundan sonra ufaktan ufaktan kaçmaya başladı. 18 dakikaya sığan 5 gol Almanya'nın gücünü çok net bir şekilde ortaya koydu. Üstüne bir de bu goller nefis paslaşmalarla gelince tadından yenmemiş oldu. 2 sezon önce Bayern ve Dortmund'un yaptıklarını hafızalarımızda canlandırdık. O dönemden itibaren Almanya'nın bu Dünya Kupası'nda rahat bir şekilde şampiyonluğa ulaşacağını düşünmüştük. Bu maça kadar ortaya koydukları performans pek çok kişiyi memnun etmese de asıl Almanya burada kendini göstermişti. İstedikleri ortamı bulup, kendilerini iyi hissederlerse dağıtamayacağı takım yok. 4-0'lık Portekiz maçı hala çok taze... Neyse 5-0'dan sonra Almanya hiç bıkmadan akınlar geliştirmeye devam etti. Kalan sürede başka gol olmadı ve devre böyle bitti.

İkinci yarıyla birlikte, sessiz tribünlere oyuncular da eşlik etti. Brezilya zaten hayattan soğumuş vaziyette zorla sahaya çıkmıştı. Almanya da finali düşündüğünden çok da abartmaya gerek duymadı. Uzunca bir süre böyle devam eden oyun, 58. dakikada Andre Schürrle'nin oyuna girmesi ile tekrar hareketlendi. Nitekim Schürrle de çorbaya katkıyı yaptı ve 69 ile 79. dakikalarda iki gol bularak durumu 7-0'a getirdi. Özellikle attığı son gol çok şık bir vuruşla geldi. Bence Mesut'un döküldüğü bir turnuvada kendisi ilk 11'de olmalıydı. İzleyen herkes bir tarihe tanıklık ediyordu. Üstün makine düzeni, tutkulu ev sahibini kaba tabirle "ağlatıyordu." 90. dakikada gelen Oscar'ın golü teselli bile sayılamayacak durumdaydı.

Brezilya, 1920'deki 6-0'lık Uruguay yenilgisiyle birlikte tarihindeki en ağır mağlubiyetini aldı. Sambacılar 1950'den sonra yine umduğunu bulamadı. Fakat o zamanki hikayeler artık olmayacak. Belki Scolari görevini bırakıp, kalburüstü bir Avrupa takımında yeni heyecanlara başlayabilir. David Luiz, PSG'de yeni maceralara yelken açacak. Hulk, bir ihtimal Zenit ile devam eder, olmasa da bir Avrupa devi yine onu transfer edecektir. Bu iş böyle uzar gider. 1950'deki gibi intiharlar göremeyeceğiz. Çünkü skor 7-0 olduğunda bile kameralara karşı mutlu olmaya devam eden insanlar vardı. Futbol hala kitleleri etkileyen bir oyun. Lakin "milli düzeyde" artık o eski hikayeleri yaşamıyoruz. Brezilya'da hayat derdi artık farklı bir noktada. Belki de elendiğine sevinen Brezilyalılar da olmuştur. Şimdiden 2016 Rio Olimpiyatları'nın gerekliliğini tartışıp, eleştirme vakti geldi bile.

Almanya bize şahane takım düzeninin nasıl olacağını çok iyi gösterdi. İspanya'dan aldıkları bayrağı daha da bir güzelleştirdiler. Üstüne bir de oyunu bozdular ve düşüncelerdeki Brezilya-Arjantin finalini yalan ettiler. 7-1'lik destan kupa şampiyonluğu ile taçlanırsa ne mutlu! Bu noktadan sonra finalde kaybetmeleri çok kötü olur. Gerçi ortada Almanya olunca bu ihtimal biraz düşük görünüyor. Futbol yeni ekolünü selamlasın!!!

2014 FIFA Dünya Kupası 28. Gün


9 Temmuz 2014
Yarı Final
23:00 Hollanda - Arjantin

8 Temmuz 2014 Salı

2014 FIFA Dünya Kupası 27. Gün


8 Temmuz 2014
Yarı Final
23:00 Brezilya - Almanya

2014 Dünya Kupası Yarı Final

BREZİLYA - ALMANYA

Önceki Dünya Kupası eşleşmeleri:
Brezilya 2 - 0 Almanya (2002 Final)

Ev sahibi Brezilya bu kez ciddi bir rakiple karşı karşıya. Sambacılar 2002'deki zaferden sonra ilk kez yarı final görmeyi başardı. Bunu başarırken Kolombiya maçında Neymar'ı sakatlığa, kaptan Thiago Silva'yı ise kart cezasına kurban verdi. Bu kez işleri zor olacak. Brezilya turu ancak durgun Oscar'ın kendine gelmesi ile ve Julio Cesar'ın olası üstün performansı ile geçebilir. Seyirci desteği yine bu kritik yolda onların en büyük kozu. Yine de ben ev sahibinin final biletini kapacağını pek düşünemiyorum.

Almanya, Cezayir ve Fransa maçlarındaki tedirgin eden ve soru işaretli oyunlarına rağmen buraya gelmeyi başardı. Üst üste 4. kez bu aşamaya geliyorlar ve son 2'sinde yarı finalde kaybettiler. Bu kez ciddiler. "Alışmadık ayakta tiki taka durmaz." deyip bu pas ağırlıklı oyundan vazgeçerlerse Brezilya'yı eleyebileceklerini düşünüyorum. Müller'in gününde olması için neredeyse dua etmek gerek. Neuer yine belirleyici olacak. Böyle bir ortamda Klose ortaya çıkıp rekoru kırarsa da tadından yenmez hani!

HOLLANDA - ARJANTİN

Önceki Dünya Kupası eşleşmeleri:
Hollanda 4 - 0 Arjantin (1974 2. Tur Gruplar)
Hollanda 1 - 3 Arjantin (1978 Final) (Uzatmalarda) (Normal Süre 1-1)
Hollanda 2 - 1 Arjantin (1998 Çeyrek Final)
Hollanda 0 - 0 Arjantin (2006 Gruplar)

Portakallar zorlu geçen Meksika ve Kosta Rika sınavlarından sonra üst üste 2. kez yarı finale çıkma başarısını gösterdi. 74 ve 78'deki gibi üst üste ikinci final gelir mi merakla bekleyeceğiz. Robben, Sneijder ve Van Persie üçlüsü takımlarını sırtlayan yüzler. Rakiplerine bol pozisyon veren Tangocular karşısında gol atmaları yüksek ihtimal. Bu muhtemel goller finali getirmeye yetmez diye düşünüyorum. Hollanda eğer gerçekten şampiyonluk istiyorsa ve makus talihi devirmek amacındaysa mutlaka ama mutlaka iyi bir direnç ortaya koyması gerek.

Arjantin 1990'daki ikincilikten 24 yıl sonra yeniden yarı finali gördü. Messi için kariyer turnuvası niteliğinde geçiyor. Tangocular şu ana kadar oynadıkları futbolla öyle çok fazla hayran kazanmadı. Sıkı gelenekçiler Messi üzerinden kendilerini destekleyecek. Bu zorlu sınav onlar için büyük bir motivasyon demek. Eğer ters tepmezse diğer maçlarda olduğu gibi "bir şekilde" kazanan taraf olacaklarını düşünüyorum.

5 Temmuz 2014 Cumartesi

Ağlama Be James!


Dünkü Brezilya - Kolombiya maçının bitiminde James Rodriguez'in gözyaşları çoğu kişiyi duygulandırdı. Brezilya'dan David Luiz ve Daniel Alves onu teselli ederken tribünlere de "bizi değil onu alkışlayın" diyorlardı.

James Rodriguez attığı 6 golle şu an için en golü isim.

Bu Brezilya İyi


2014 FIFA Dünya Kupası Çeyrek Final'inde ev sahibi Brezilya, Kolombiya ile Fortaleza'da bir araya geldi. Geçmiş maçlardaki kötü izlenimleri sebebiyle Brezilya'ya karşı Kolombiya'yı tutuyorduk. Bir panik havasından mıdır yoksa Sambacılar'ın klasik başlangıcından mıdır bilinmez etkili bir Brezilya izleyerek maça merhaba dedik. 7. dakikadaki korner organizasyonunda Kolombiya defansının inanılmaz hatasını affetmeyen kaptan Thiago Silva durumu 1-0 yaptı. Bu ani golden sonra kendine gelmeye başlayan Kolombiya bir süre etkili oldu. Gerek Cuadrado'nun ve gerekse Guarin'in kötü şut tercihleri, Kolombiya'nın bu bölümden istediğini bulamamasına sebep oldu. Devrenin sonuna kadar ise yeniden hakimiyeti kuran Brezilya'ya kaleci Ospina dur dedi.

İkinci yarı ile birlikte o hızlı ve tutkulu oyun gitti. Orta sahada sertleşmeye başlayan iki takım da ileride pek etkili sayılabilecek akınlar geliştiremedi. 69. dakikada şahane bir frikik golü ile durumu 2-0 yapan David Luiz uyuyan seyirciyi uyandırıyor ve bir anlamda yarı finali ilan ediyordu. 80. dakikada kazanılan penaltıyı gole çeviren James Rodriguez ülkesini umutlandırıyor ama daha fazlası elden gelmeyince 2-1 ile Brezilya yarı final biletini kapıyordu.

Scolari'nin can sıkan "öfkeli" halleri dışında Brezilya bu kez oyunu ve davranışları ile iyi gözüktü bana. Fernandinho bir ara bu durumu bozmak istese de o da sakinleşti. Brezilya'yı açıkçası hep böyle görsek keşke. Maç sonunda James'in gözyaşları, onu teselli eden David Luiz'in halleri görülmeye değerdi. Güzel bir anı olarak belleklerde kalacak.

Önemli Olan Tur Atlamakmış


2014 FIFA Dünya Kupası Çeyrek Final maçında Fransa ile Almanya, Rio'da karşılaştı. Resmi maçlar çerçevesinde birbirleri ile çok az maç yapan iki ekip Dünya Kupası tarihinde de dördüncü kez buluşuyordu. Beklentilerin çok yüksek tutulması sebebiyle izleyenlere çok sıkıcı geldi müsabaka. Bunu haklı çıkaran bir unsur da Almanya'nın usandıran pas oyunu. Tiki taka'ya bayılırım. Lakin bunun da bir temposu olacak. İkinci dönem tiki taka gibi baydırıcı olunca insan soğuyor. Bir müddet Almanya hakimiyetinde geçen başlangıç sürecinde Panzerler 13. dakikada Hummels ile 1-0'ı yakalamıştı bile. Daha sonra Fransa etkili ataklarla uyanmaya başladığını gösterdi. Burada ise Benzema vuruş ve pas tercihleri ile güzelim atakları heba etti.

İkinci devre de ilk yarıdan farklı olmadı. Hatta Almanya da yavaş yavaş durgunlaşmıştı. Dakikalar ilerledikçe oyuncuların istekleri de bir bir kayboldu. Zaman zaman Fransa etkili gelmiş ama onları da günün adamı Hummels savuşturmuş, ona kurtarışları ile Neuer de destek olmuştu.

Cezayir sınavından sonra Almanya bu maçı da soru işaretleri ile geride bıraktı. Yarı finalde ev sahibi karşısında sıkıntı dolu anlar yaşayabilirler. Fransa ise sonunda "yapay güzelliğini" burada bıraktı ve maskeyi düşürdü. Onların bu aşamaya kadar gelişi tamamen rakiplerine karşı koyduğu sıklet farkıydı.

3 Temmuz 2014 Perşembe

2014 Dünya Kupası Çeyrek Final

FRANSA - ALMANYA

Önceki Dünya Kupası eşleşmeleri:
Fransa 6 - 3 Batı Almanya (1958 Üçüncülük Maçı)
Fransa 7 - 8 Batı Almanya (1982 Yarı Final) (Penaltılarla)(Normal süre 1-1, uzatmalar 3-3)
Fransa 0 - 2 Batı Almanya (1986 Yarı Final)

Çeyrek Final eşleşmelerinin hiç şüphesiz en dikkat çekeni. Almanya, doğu-batı ayrımını kaldırdıktan sonra ilk kez DK çerçevesinde Fransa ile karşı karşıya gelecek. Fransa tuhaftır, gol atarmış gibi görünmesine rağmen İsviçre maçı dışında karşılaşmalarını çok sıkıcı geçirdi. Özellikle Nijerya karşısındaki artık uzatmaya gidiyor denilen ikinci tur maçı son 10 dakikadaki gollerle 2-0 geçildi. İlk iki maçta çok dikkat çeken bir Benzema olmasına karşın, bana göre hala takımının etkili ismi konumuna gelemedi. Eğer ülkesine unutulmaz bir zafer kazandırmak istiyorsa sorumluluğunu artırmalı. Griezmann mutlaka ilk 11'e yerleştirilmeli. Yeteneğini hemen fark ettiren isimler arasında. Bunu mutlaka değerlendirmeli Horozlar.

Almanya, uzatmalara giden ve zaman zaman çok tehlikeli pozisyonlara maruz kaldığı Cezayir maçını 2-1 ile atlattı. 2010 Dünya Kupası ve hatta 2006 da dahil böyle kötü bir Almanya görmemiştim. Kaliteli ayaklarını istediği an devreye sokunca sonuca rahat gidiyorlar. Müller eğer gününde değilse çok kötü bir grafik çiziyor. Ne yazık ki sağlam bir alternatifi de yok. Manuel Neuer'in esprilere konu olan şahane "ön libero" becerisi bakalım ne kadar daha işe yarar? Panzerler zorlanacaktır. Ancak Fransa'nın kırılgan savunmasına zor anlar yaşatıp, bol pozisyonlu bir mesai harcatabilirler. 1982 ve 1986'daki serinin bozulmadan devam edeceğini ve Almanya'nın tur atlayacağını düşünüyorum.

BREZİLYA - KOLOMBİYA

Önceki Dünya Kupası eşleşmeleri:
Yok

Ev sahibi Brezilya şu ana dek tribün baskısını çok kullanarak buraya geldi. Hele ki "çirkeflik" derecesine varan halleri Şili maçında tavan yaptı. Bu baskı takıma da zarar verebiliyor. Nitekim baskılı ama kötü bir oyun sonunda penaltılarla kazanılan o maçta Şilili Pinilla'nın 119. dakikadaki şutu direkten dönmeseydi. Şili - Kolombiya eşleşmesi konuşur olacaktık. Neymar ne kadar baskı olmadığını belirtse de her geçen tur daha zorlu ve daha terletici olacak. Bu maçta da belirleyici faktör tribün ve hücum hattıdır Sambacılar için. Bir şekilde yarı final biletini alacaklarını düşünüyorum.

Kolombiya, şu ana kadar turnuvanın en güzel, en şahane futbolunu oynayan takımı. Yunanistan maçının belli bölümleri ve Fildişi Sahili karşılaşmasının son anları dışında hiç vites düşürmediler. Uruguay karşısında tamamen kontrolü tutarak James'in önderliğinde buraya geldiler. Tarihlerinde ilk kez Dünya Kupası'nda çeyrek final heyecanı yaşayacaklar. Bu, ister istemez bir baskı oluşturacak. James yine yetenekleri ile önemli etken olabilir. Kalede Ospina'nın sergileyeceği performans da çok kritik. Gönül tur atlamalarını ve hatta kupayı kazanmalarını da ister ama bunun için sahada varlarını yoklarını ortaya koymaları gerek. Saha dışı iğrenç faktörler de cabası ne yazık ki.

ARJANTİN - BELÇİKA

Önceki Dünya Kupası eşleşmeleri:
Arjantin 0 - 1 Belçika (1982 Gruplar)
Arjantin 2 - 0 Belçika (1986 Yarı Final)

Arjantin, fikstür avantajını şu ana dek sahaya yansıtamayan takım konumunda. Nijerya karşılaşması dışında her maçta korkulu rüyalar gördüler. Hepsinde Messi devreye girip kabustan uyandırdı. İsviçre maçı da bir manada öyleydi. Üstelik İsviçre o maçta Arjantin'den daha net ataklar da buldu. 118. dakikada Di Maria 1-0'ı yapmasına yaptı ama son düdüğe kadar Tangocular ecel terleri dökmeye devam etti. Arjantin bir yerde patlayacak. Bu Belçika maçı olur mu bilinmez. Ama işleri yine zor. Bu endişeli oyun tarzı devam ederse burada bitecek gibi.

Belçika'nın sürekli övülen şahane nesli ilk sınavları olan 2014'te çeyreğe ulaşmayı başardı. ABD karşısındaki, Tim Howard olmasa tarihi bir farkla 90 dakikada bitecek olan maçı uzatmalar sonunda 2-1 kazanmışlardı. Şunu da unutmamak gerek Wondolowski son anlardaki o inanılmaz pozisyonu kaçırmasaydı şu an ABD rahatlıkla burada olacaktı. Kırmızı Şeytanlar 4 maçını da kazandı. Oyunları çok eleştiriliyor ama bu onlara haksızlık sayılır. Hazard belki tam olarak yine beklentileri karşılayamıyor olsa da, takımın önemli parçası. Lukaku sonunda kendisini ABD maçının uzatmalarında gösterdi. Courtois kalede, Romero'ya göre daha güven verici. Bu iki eldiven ülkeleri adına hayati bir konumda. İddialı olacak ama ben Belçika'nın yarı final biletini kapacağını düşünüyorum. Arjantin bu haliyle finali dahi göremez.

HOLLANDA - KOSTA RİKA

Önceki Dünya Kupası eşleşmeleri:
Yok

Hollanda, Robben'in etkili "oyunu" ve üstün "tiyatroculuğu" ile Meksika karşısında geri dönüşle 2-1 kazanarak buraya geldi. Hollanda için böyle şeylere gerek yok aslında. Güzel futbol oynayan bir takım. Baskıyı futbolları ile kurabiliyorlar. Kağıt üzerinde en kolay eşleşmeye sahipler gibi görünse de rakiplerinin daha önce devlere karşı neler yaptıklarını gördük. Robben yine belirleyici isim olacak. O nasıl isterse öyle bitecek adeta. Portakallar yine de bu noktadan sonra sürprize izin vermeyecektir bence. Yarı final onların.

Kosta Rika, yola başlarken 1990'ı geçmeyi hedeflemişti. Bu çok hayalci gibi geldi ama neticede buradalar ve başardılar. Tarihlerinde ilk kez son 8'deler. Yunanistan maçını aslında 90 dakikada bitirebilecekken tecrübesizlikleri sebebiyle uzattılar. Penaltılarda Navas'ın kurtarışı tek fark oldu. Firesiz, tüm vuruşların hepsini gole çevirdiler. Bazı takımlarda doygunluk kendini gösterir. Kosta Rika için de öyle. Bu çeyrek final onların finali zaten. Peri masalı burada galiba son bulacak. Aslında gönül devam etmesini istemesine rağmen...